30.07.2007

Bebek ve Alışveriş Merkezleri

Geçtiğimiz hafta sonu alış veriş merkezindeydim. Aylardır aklımdakileri almanın artık vakti geldi diye düşündüm. 4.5 aylık kızımı babasıyla birlikte parka bıraktım.
Vitrinlerden çok ilgimi acı bir tablo çekti. Alış veriş merkezi bebek puseti kaynıyordu:(
Ebeveynler, pusetlere atmışlar bebekleri dolanıyorlar, vakit geçiriyorlar, sigara içiyorlar, geyik yapıyorlar. En büyüğü 1 yaşında en küçüğü 40 günlük bile değil bebeklerin.
Hepsine çok acıdım, yanlarına gidip; "onlar dertlerini anlatamıyor diye sırf kendi zevkiniz için sağlıklarını tehlikeye atmış olmuyor musunuz" diyecektim......diyemedim.
Yeni doğum yapmış annelerin neler hissettiğini, evde ne kadar sıkıldıklarını çok iyi biliyorum. İnsan kendini dışarı atmak istiyor, aynı şeyleri yaşadım. Ama 40 günlük bile olmamış , ciğerleri henüz hiçbir şeyin farkında olmayan bebeği alışveriş merkezine sokmak yerine, parklara götürebilirsiniz. Temiz hava bebeğe de size de çok iyi gelecektir.
Lütfen; 1 Yaşına Kadar Bebeğinizi Alış Veriş Merkezine Götürmeyin!
NEDEN:
*Bu tarz mekanlarda havalandırma sistemi şöyle çalışıyor: Üflenen havayı, dışardaki temiz havayla, içerdeki mevcut havayı karıştırarak mekana dağıtıyor. Yani, sigara dumanları, yemek kokuları..vs. hepsini tekrar içeri veriyor. Biz bile bir saatten fazla kalsak üzerimize sinmiş bir koku olduğunu fark ederiz değil mi!
*Sigara dumanı; bebeklerin bağışıklık sistemini zayıflatıyor. İleride lösemiye yakalanma oranı diğer bebeklere göre daha fazla oluyor.
*Beta Bakterisi; havalandırma tesisatının yapıldığı kanalların atıl kalmış yerlerinde oluşuyor. Geçen yıllarda hastanelerde ölen yeni doğmuş bebeklerin, ölüm sebebi beta bakterisiydi.
*1 yaşından sonra bile gidildiğinde uzmanlar en fazla 45 dakika kalınmasını öneriyor. Bebeklerin çok fazla sıkılmaması için.
Eğer mutlaka gitmeniz gerekiyor ve bebeği bırakacağınız bir yer bulamıyorsanız; sabah 10.00-11.00 arasında gidin.
Boş bir alışveriş merkezinde alışveriş yapmak kadar zevkli bir şey yok, öneririm:)

29.07.2007

Bebek Odasına Duvar Bordürü



Kızımın odası için önce hazır duvar kağıtları baktım. Malesef pembeler ve maviler, arabalar ve barbyler....Özel birşeyler olsun istedim. Ve aklıma bu geldi.
Deseni ben autocad'de oluşturdum ama siz jpeg save edebileceğiniz bir çizim programında da oluşturabilirsiniz. Sonra folyo kesim yapan firmalara götürüp (transfer kağıdı ile) kestirdim.
Duvarda geleceği yerleri kurşun kalemle işaretlerek yapıştırdım. O kadar gerçekçi olduki üzerine uğur böcekleri kondu :)

26.07.2007

Safinaz Bebek Bitti



Sonunda elbisesini de bitirdim. Kolları uzun olduğu için kızımın koluna bağlıyorum. Böylece, ana kucağında otururken yanından düşmeyen bir bebeği olduğu için hiç sıkılmıyor.

25.07.2007

Bebeklerin İlk Günleri

Google'dan genelde bebeğin ilk günleriyle ilgili sorular soruluyor.
Ben de o günleri yanımda yakınlarım olmasına rağmen zor geçirdim.
*Hastaneden eve döndüğünüzde sarhoş gibi oluyorsunuz. Sadece kendinizi ve bebeği düşünün. Başka hiç birşey düşünmeyin.
*Hastanede emzirmeye başladığınız için gögüs uçlarınız hala acıyor olacak. Her emzirmeden sonra Pure LAN 100 kremi kullanın. Ve her emzirmede Chicco'nun göğüs koruyucusunu kullanın. Gögüslerinizi çok temiz tutun.
*Bitkin yorgun olacaksınız. Önce kendinizi düşünün uyuyun ve dinlenin. Siz zinde olmazsanız bebeğinizle yeterince ilgilenemezsiniz. Duş alın. Bazı doktorlar ameliyat yerininiz için duşu hemen önermiyorlar. O zaman siz de saçınızı yıkayın, vücudunuzu silin. Göğüslerinizi sıcak suyla yıkayın. Hemen sütünüz gelecektir :)
*Minik bebeğiniz hep uyur, ağlar, altına yapar. Sık sık emzirin, sıcak tutun(mevsimine göre fazla olmamak koşuluyla). Bebeğiniz uyudukça siz de uyuyun. Çok yakınlarınız dışında ziyaretçi kabul etmeyin.
*Bir göğsünüzden 15 dakika emmesine müsade edin. Yarım saatiniz emzirerek, yarım saatiniz de gazını çıkararak geçecek. Mutlaka gazını çıkararak yatırın.
*Bebeğiniz çok sık kaka yapabilir. Son derece normaldir, panik yapmayın. Günde ne kadar emiyorsa o kadar kaka yapabilir. Yani 6-7 kez.
*Bebeğiniz kız ise kanlı çiş yapabilir. Bu da normaldir. Daha sizden çok yeni ayrıldıkları için sizin hormonlarınızın devamı onlarda da görülür. Sizin kanamanız varken kızınız da kanama görülür. Bir kaç güne kadar geçer.
*Göbeği düşene kadar altını bağlamakta zorlanacaksınız. Çok nazik davranın. 9-10 güne kadar kendiliğinden düşecektir. Göbeği düşmeden de bebeği banyo yaptırabilirsiniz. Bebeği bu dönemde hiç ağlatmamaya çalışın. Ikınması, karın kasını germesi göbeğine zarar verebilir.
*Kadınlar da doğumdan sonra görülen depresyon hepimizin başına gelebilir. Bir psikolog yardımı alın. Bebeğinizin bir daha göremeyeceğiniz çok hoş ve çok özel anlarını hasta olarak kaçırmayın.
*Siz değilde eşiniz böyle bir depresyona girebilir. Sizden ve bebekten bir müddet uzaklaşmasını önerin. Bu size de iyi gelecektir.
*Bebeğinizi kucağınızda sevgiyle şevkatle tutun. Başını okşayın, emzirirken ona ninniler söyleyin. O sizden sadece sevgi ve güven istiyor.
*Yapabiliyorsanız bebeğinizle aynı odada uyuyun. Anne kokusu ve şevkati ilk günlerde çok önemli.

Hamilelikte Şişkinlik

Özellikle hamileliğin 6. ayından sonra ayaklarınız bacaklarınız şişmeye başlar. Merak etmeyin bu çok normaldir. Hele de çalışıyorsanız şişkinliği günün yarısından sonra hissetmeye başlarsınız.
Eve gittiğinizde üzerinize rahat birşeyler giyin.
Hemen uzanın, dinlenin.
Uzanırken mutlaka sırt üstü değil sol tarafınıza yatın. Bunun sebebi, sola yattığınızda arkadan geçen damarların kan dolaşımını rahatlatmış olmanız. Zaten uzandıktan kısa bir süre sonra ayaklarınızdaki şişlik inmeye başlayacak.
Ev işlerini 6. aydan sonra eşiniz ya da yakınlarınızla paylaşın.
Dinlenmek size, böylelikle bebeğinize iyi gelecek, hafife almayın...

24.07.2007

Yeni Doğanın Ana Kucağı

Doktorumuzun muayenehanesinde beklerken bir çift içeri girdi, ellerinde ana kucağı içinde de 10 günlük bir bebiş. Ay ay minicik. Bizimki de bu kadar mıydı diye uzaktan sevdik.
Burda bir sorun vardı. Ana kucağı çok şık belliki pahalı da birşey, ama yeni doğan bebiş onun içinde oturuyordu.Amman dikkat....Bebekler ancak 3. ayın sonunda ana kucağına oturabilir.
Biz Ela doğar doğmaz Chicco'nun ana kucağını aldık. İçinde "yeni doğan" aparatı var. Yani çıkıp takılan bir ek. 3 aya kadar ya, yatan ya da, bizim gibi yeni doğan aparatlı ana kucağından almalısınız.

23.07.2007

Bebek Bakıcısı

Çok zordur minicik bebeğinizi yabancı birine emanet etmek. Ben kızım 20 günlükken bir bakıcı işe aldım. Bir kaç ay evden iş yapacaktım, sonra da işe gidip gelmeye başlayacaktım.
Eşimle internetten bir şirket bulduk, aradık. Ellerinde çok uygun birinin olduğunu söylediler. Bayanı getirdiler tanıştık. Eli yüzü temiz yaşlıca bir bayandı. Bize referansının numarasını verdi. Sabah aradım. Bana işe alacağım bayanı çok methetti. Ne güzel diye düşündüm, hiç tanımadığım biri bana yardımcı oluyor.!!
Bayan işe başladı. İlk gün Ela'ya şekerli su içirmeye kalktı, biberonun nasıl tutulduğuna, sterilizasyonun nasıl napıldığına dair hiç bir şey bilmiyordu. Yani anlayacağınız referanslar düzmece imiş.
İki ay boyunca yeni uygulamaları öğretmeye çalıştık ama nafile.
Bakıcı işe alırken size tavsiyem;
Referanslarını iyice araştırın.
Önceki işinden neden ayrılmış sorun.
Şirketlerden bakıcı bulursanız bir maaş da şirkete veriyorsunuz. Aslında en güzeli tanıdık birilerinin önerisiyle bakıcı bulmanız.
Yabancı bakıcı işe alacaksanız mutlaka pasaportunu alın.
Yabancılar da ülkelerine göre farklılık gösteriyor, dikkat edin!!
İş görüşmesinde ondan neler istediğinizi söyleyin.
Bazıları sadece bebeğe bakarım ev işi yapmam diyor.
Bazıları iş görüşmesinde ev işi de yaparım diyor ama işe girdikten sonra yapmıyor "yapamadığını" söylüyor.
Eğer yapabiliyorsanız evinize kamera yerleştirin.

Biz ikinci bakıcımızı aracı bir bayandan bulduk. Ermeniztan'dan gelip burada bakıcılık yapan bir bayandı. O da bebeği iki kere dışarı çıkaramam diyerek bir ay sonra işten ayrıldı.
Şu anda bebeğimi teslim ettiğim üçüncü bakıcımızı (kızım 4 aylık bu arada) komşumuzun tavsiyesiyle bulduk. Gözüm arkada kalmadan evden çıkabiliyroum.
Bunu bilinki!!
Hiç kimse bebeğinize sizin kadar iyi bakamaz. Sizin kadar sevemez.
O yüzden bakıcının ufak tefek şeylerini görmemezlikten gelin.
Bebeğinizi doğru yedirebiliyor, uyutabiliyor ve oyalayabiliyorsa bundan daha fazla bişey beklemeyin.
Malesef ülkemizde, "bakıcı olmak" çok basit. Temizliğe gitmemeyim bakıcı olayım diyen herkes bakıcı oluyor. Ve bu en çok çalışan anneleri vuruyor.

21.07.2007

Annelik Suçluluk Duymak mıdır?

Bugünün VATAN Gazetesi'nde okuduğum bu çok güzel yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Yazarının eline sağlık.

ANNE OLUNCA ANLADIM

Yalnız değiliz hiçbirimiz…

İtiraf ediyorum! Rahmimde17 günlük varlığını öğrendiğim o günden beri, ben de kendimi her şeyden suçlu hissetmek için adeta uçan kuştan nem kapabilen annelerdenim. Hamileyken ve işe giderken çantamın içini bir görecektiniz; yoğurtlar, sütler, meyveler, olur da iş hali iyi beslenemezsem diye… Sonra çocuk sağlıklı doğdu; her annenin yaşadığı, “sütüm yetiyor mu” meselesi… (Oysa, her annenin bebeğine sütü yeter!) Bitmedi! “Ben bebeğime yetiyor muyum acaba” endişesi! İlk ateşi çıktığında, “nerede hata yaptım da çocuğun ateşi çıktı” eziyeti! Sonra, çocuğu babasına bile emanet ederken, “ya bir şey olursa” korkusu! İlk yuvaya verdiğimde, “yavrumu başka birilerine emanet etmekle iyi yapıyor muyum, orada ve bensiz de mutlu mudur” telaşı! “Çalışmıyorum, çocuğa doğru rol model olamıyorum; çalışıyorum, ona yeterli zaman ayıramıyorum” ikilemleri! Ve “ah ah ah” diye devam eden nidalarımızn sonu gelmedi ve biliyorum ki asla da gelmeyecek. Çünkü biz bu sorularla, yani çocuklu hayata mahsus söylenmelerle yaşamayı ve yuvarlanıp gitmeyi öğrendik! Ya siz?

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE

YapIlan çalışmalar, endişeli bir annenin bebeğinin daha ilk aylardan itibaren, bu endişeyi kendi duygusu gibi yaşadığı ve kendini iyi hissetmediğini gösteriyor. İlk aylar için anne-çocuk ilişkisini anlatan formül ise şöyle: “İyi anne=iyi ben, kötü anne=kötü ben”.

İleriki yaşlarda ise anne kendisini yetersiz, kaygılı ve suçlu hissediyorsa, sözün kısası anneliğini nasıl görüyorsa, çocuğu da öyle görüyor… Anlayacağınız, anneler kendilerini iyi hissettikleri sürece çocuklarının da iyi olacağını bilmeliler. Unutmayın ki çocuğunuz sizin aynanızdır; siz mutluysanız o da mutlu olur, siz kaygılıysanız o da kaygılıdır, siz hayatla hep kavga ederseniz o da kavga eder. En iyisi mi, anneliğimizden de önce biz hoşnut olmalıyız!
Devamını mutlaka gazeteden okuyun.

20.07.2007

Bebeğime "Safinaz Bebek" Diktim




Şu sıralarda kızım ne bulsa ağzına götürüyor. Ben de ağzına aldığı herşeyi "acaba temiz mi?" testinden geçiriyorum:) Düşündümki ona zararsız, yumuşacık bir oyuncak dikebilirim. Ben çocukken de kendi bebeklerimi kendim yapardım.
Geçen Pazar evdeki artık kumaşlarla bir bebek diktim. Çok da güzel oldu. Uzun kollarıyla kızıma sarılıyor. Siz de yapabilirsiniz hatta geliştirip daha güzelini yapabilirisiniz.
Nasıl yaptığımı kısaca anlatayım:
Bebeğimiz için gerekli malzemeler: Artık kumaşlar, içini doldurmak için elyaf, şiş, ip, iğne, makas :)
(Vereceğim ölçülerde yarımşar cm dikiş payı var)
Kollar ve bacaklar için 4 adet 3x20 cm'lik kumaş kesin, ikiye katlayıp dikin, içini elyafla (sert olmasın) doydurun.
Gövde için 6x20 cm'lik kumaş kesin, ikiye katlayıp her iki tarafı kollarla birleştirerek dikin, içini elyafla dordurun, alt kısmına da bacakları birleştirerek dikin.
Baş için beyaz kumaştan çapı göz kararı 5 cm olacak şekilde iki adet kumaş kesin, birbirine dikin, içini elyafla doldurun, gövdeyle birleştirin. Göz ve burun için siyap ip, ağız için kırmızı ip kullanın. Önce kurşun kalemle çizin sonra tehelle üzerinden geçin.
Şapka ve saç için alt kısmı 5 cm (baş çapı) olan iki adet üçgen kesin, birbirine dikin, ağız kısmının bir tarafına kurdeleden saç dikin. Hazırladığınız şapkayı başa geçirip sağlamca dikin.
Elbise için modeline siz karar verin.
Yapacağınız tüm dikişlerin sağlam olduğundan emin olun. Bebeğiniz eliyle ya da ağzıyla koparamasın.
Henüz bitiremeden kızım oynamaya başladı, elbisesini bitirir bitirmez giydirip bir ara resmini çekmeyi düşünüyorum:)
Sizin de bebeğiniz için yaptığınız el işleriniz varsa bana yorum yazın lütfen. Burda yayınlayalım, herkese bir fikir ve ilham olsun.
Kolay gelsin.

0 Ay + Oyuncaklar



Oyuncaklar bebeğinizin beden ve zihinsel gelişimine çok katkıda bulunur.
-Ben, kızımı 1 aylıkken yatağının başucuna taktığım, müzik çalan ve dönen oyuncakla tanıştırdım. Çok çeşitleri var, bizimkinde yıldız, bulut ve melek dönüyor.
O yaşta müzik mutlaka dikkatini çekiyor, dönen objelere de genel olarak bakıken; 1.5-2 aylıktan itibaren hepsine tek tek bakmaya başladı.
-3 aylıkken Playscool'un oyuncaklarını araştırmaya başladım. Resimdeki oyuncağı dayısı hediye etti. Oyuncağın adı "İkili Egzersiz Arkadaşım". Dik ve yatay durabiliyor. Kızımı ana kucağında oturtuyorum, onu da önüne koyuyorum. Pedallarına ayaklarını basarak müziği çalıştırabileceğini öğrettim. Çok çabuk öğrendi. Bir kaç kez müzik durduğunda ayağını pedala değdirdim. Renkli ışıklar, değişen müzik kızımı inanılmaz heyecanlandırdı. Tekmeleri daha da güçlenmeye başladı.
Yüzüstü dönmeye başladığında ise oyuncağı yere yatırdım. Bu da bebeğin uzanıp tutmayı öğrenmesini sağladı.
Şimdi kızım sıkıldığında salonumuzda baş köşede duran bu oyuncağına bakıyor ve kolunu ona doğru uzatıyor.
Bunun yanında yine Playscool'un "Ninnili Uyku Arkadaşım"ı var. Yatağındayken sakinleştirici müziğiyle bebeğin uyumasına yardımcı oluyor.
-Ben Tomy'nin "Yıldızlı Rüyalar"ını aldım. Aldığım günden beri bebeğim onunla birlikte uyuyor. Hatta artık bu müziği duyduğunda "ee eeee" demeye başladı :)
- 3 aydan sonra bebeğiniz artık 1 cm'lik küçük ayıntıları görebilir duruma geliyor. Renkler her zaman önemli. Çocuk mağazalarında satılan renkli, eline ağzına aldığında zarar vermeyecek yumuşak oyuncaklar var. Doku farkı olan kumaşlarla ve ses çıkaran aparatlarla tasarlanmış bu oyuncaklar bebeklerin çok ilgisini çekiyor.
Oyuncak ve bebek malzemeleri konusunda Joker mağazasını tavsiye ediyorum. Ben Metrocity'dekine gidiyorum.

16.07.2007

Anne Sütünü Çoğaltmanın Yolları

Ben uyguluyorum ve faydasını görüyorum. Bu çok önemli bilgiyi herkesle paylaşabilmek beni çok memnun ediyor.
- Öğünleriniz düzenli ve besleyici olmalı (sulu yemekler tercih etmelisiniz),
- Bol sıvı tüketmelisiniz (iki litresi su iki litresi çay, meyve suyu, vs)
- Karbonhidrat ağırlıklı beslenmelisiniz.
- Hamur tatlıları "baklava" yemelisiniz.
- Bulgur pilavı, soğan, kepekli ekmek....
- Humana'nın Shell Tea / Süt Yapıcı İçeceği
- Isırgan Otu Çayı
- Dinlenmeli ve her fırsatta uyumalısınız.
- İlk zamanlarda bebeğiniz ne zaman isterse onu emzirmelisiniz. Ne kadar çok emerse o kadar sütünüz artar. Büyüdükçe beslenme saatlerini kendi ayarlıyor.
- Stresten moralinizi bozacak her şeyden uzak durmalısınız.
* Eskiden bilinen lohusa şerbeti ya da komposto gibi içecekleri de öneririm ama çok içmemeniz koşuluyla. Çünkü içlerindeki bol şekeri yakmak sonradan çok zor olacaktır. Onun yerine taze meyve suyu içebilirsiniz.
Bunları uygularsanız sütünüz artıyor, biliyorum.

D Vitamini

Ela'yı dışarı ilk çıkardığımda 1 haftalıktı. 10 dakika kaldı. "40'ını uçurmayı" beklemedim yani:)
Şimdi 4 aylık. Sabah ve akşam üzeri olmak üzere 2 kez dışarı çıkıyor. Toplam 2.5-3 saat geziyor, temiz hava alıyor, renkli ve değişik şeyler görüyor, güneşleniyor.
D vitaminini ağızdan değil de güneşten alıyor.
Saat 10-16 arası güneşin tam yukarda olduğu zamanlarda dışarı çıkarmamaya özen gösterin.
Çıkarken yanınıza mutlaka şapka, olabilecek rüzgara karşılık da bir örtü alın (gaz durumu)
"Güneş koruyucusu" için 20 koruma faktörü yeterli. Ben Bübchen kullanıyorum ve size de tavsiye ediyorum. Sürülmesi kolay ve kokusu çok güzel.

14.07.2007

Bebeğin Kulak Temizliği

Bebeğin yıkanmasını detaylı olarak sizinle paylaştım.
Temizlik işi yıkamakla bitmiyor, üzerini giydirdikten sonra bir de kulak temizliği var. Kulak temizliğini yıkanmadan hemen sonra yaparsanız daha kolay olacaktır.
Aman kendi kullandığınız pamuklu kulak çubuklarından kullanmayın. Bebeklere özel kulak çubukları var. Burdaki tehlike, çubuğu kulağın içine çok fazla sokarsanız zarar verebilirsiniz.
Pamuklu kulak çubuğuyla önce kulağın genelini temizleyin, sonra içine doğru devam edin. Kulağın arkasını da unutmayın. Eğer buralarda kir birikmişse bebek yağıyla yumuşatarak temizleyebilirsiniz.
Bebeğiniz mutlaka bu işlemi yaparken hareket edip memnunsuzluğunu gösterecektir. Bu durumda seri ve daha dikkatli olmanız gerekir.
Ben bebeğimin kulağının temizliğine çok özen gösteriyorum. Kirli kalırsa rahatsız olacağını düşünürüyorum.

12.07.2007

Bebeğin Yıkanması

Yeni doğan bebişlerde göbek bağı, tedirginlik yaratabilir. Eğer yaz aylarındaysanız bebeğinizi hastaneden eve getirdikten hemen sonra yıkamaya başlayabilirsiniz.
Anneye yardım eden bir kişi daha olursa işiniz daha kolay olur.
En kötü ihtimalle gün aşırı yıkamalısınız, üstünden terini atması çok önemlidir bebeğinizin büyümesinde etkendir.
-Bebeğinizi yıkamadan yaklaşık bir saat önce doyurmalınız. Sakin ve bir rahatsızlığının olmaması gerekir. Gazı varsa başlamadan önce onu rahatlatmalısınız.
-Eğer kış aylarındaysanız odasını ısıtmalısınız.
-Havlusunu, temiz giysilerini, bezini, vücut kremini hazır bulundurun. (3. ayına kadar kullanabileceğiniz bez değiştirme ve yıkama üniteleri satılıyor, mutlaka tavsiye ediyorum. Beliniz ağrımadan yıkıyor, giydirebiliyor ve bezini değiştirebiliyorsunuz)
-Yıkama küvetine su doldurun, bir de kovada durulama suyu hazırlayın. Suyun sıcaklığını dirseğinizle kontrol edebilirsiniz. (Bu iş için derece satılıyor ama bence pratik değil)
-Bebeğinizi panik yapmadan seri bir şekilde soyun. Bu işi yaparken onu rahatlatmak için şarkı söyleyebilirsiniz. Bebeğinizin ve sizin sakin olmanız gerekiyor. Yoksa yıkama işi kabusa dönüşebilir.
-Bence anneye yardım edecek kişi baba olmalıdır. Çünkü bebekle temas etmesi, anneye yardım ediyor olması babaya iyi gelecektir.
-Bebeği yüzü aşağı bakacak şekilde tutun. Bir elinizi bacaklarının arasından geçirin, bir elinizi de çenesinin altına destek yapıp kolundan tutun. Bu tutuş çok güven verir ve korkmadan onu yıkamanızı bekler, hatta keyif almaya başlar.
-Bebeği suda öne arkaya hareket ettirin, çok hoşuna gider. Şampuanladığınız süngerle vücudunu silerek işe başlayın. Koltuk altlarını ihmal etmeyin.
Bebeği ters çevirerek önünü yıkamaya devam edin. Bu kez bir kolunuzu başının altına destek yapın bir elinizle de kalçasını tutun.
-Sabunlanma işlemi bittikten sonra kovadaki suyla başından dökerek durulamaya başlayın. Kulaklarına su kaçmamasına önemle dikkat edin.
-Hemen havluya sarın, şimdiye kadar ağlamamışsa sorun yok ama ağladıysa havluya sarılıyken daha fazla ağlatmadan emzirirseniz iyi olur. Anne kucağında sakinleşecektir.
-Yine hızlı bir şekilde kremini sürerek vücuduna masaj yapın, giysilerini giydirin.
Sürekli seri ve hızlı olmalısınız dememdeki sebep; sıkılırlarsa ağlamaya başlar ve üşürler.
Her geçen gün siz de alışacaksınız bebeğiniz de. Yıkanma saatlerinde çok eğlenecek.
Sadece sakin olun ve ona güvendesin duygusunu hissettirin.
Ela şu anda 3.5 aylık küvetine girer girmez güzü gülüyor ve suyun içinde tekmeler atıyor, öne arkaya artık kendisi gidiyor.

10.07.2007

Bebek Bezi

Hastaneye götürecekleriniz arasında bebek bezi de olmalı. Bu yüzden daha bebeğinizi kucağınıza almadan, onunla ilgili bazı şeyleri satın almak zorundasınız. Bunlardan biri de bebek bezidir. Çocuğunuz sever mi sevmez mi belli değil!!!
Bir tane markayı gözünüze kestirip küçük bir paket alırsınız, öyle de yapmalısınız çünkü memnun kalmazsanız küçük paket biter bitmez diğer markaya geçersiniz.
Ben de öyle yaptım. Hamileliğimin son günlerinde, alışverişe çıktım. Prima "yeni doğan" aldım. Gerçekten ilk bezinizin o olması gerekiyor, çünkü hakikaten çok minik. Tam yeni doğan poposuna göre.
Sonra prima'dan memnun kalmamaya başladım. Bebeğiniz büyüdükçe dıçkıları da fazlalaşıyor ve bezin arkasından süzülerek dışarı çıkıyor. Ela'nın her kakasından sonra bütün giysilerini değiştirmek zorunda kalıyordum. Hemen Huggies'i denedim. Çok çok memnun kaldım. Her şeyiyle mükemmel. Bacaklarına temas eden yüzey hem çok yumuşak ve bol hem de fazla kakada hiç dışarı bırakmıyor. Tasarımı çok iyi. Bir de belinin kalın olması bebeğin belini tok tutmasını sağlıyor. İyi fikir. Size de öneririm.

Yanlış Beslemek

Geçen gün Ela'yı doktora götürdüğümüzde bir çiftle karşılaştık. 2 aylık erkek bebekleri vardı. Anne güler yüzlü bir bayandı, kendi annesiyle ve eşiyle gelmişti. Ela'yı ana kucağında görünce yaklaştılar ve sohbet başladı.
-Sizinki kaç aylık? Bizimki 2 aylık...
-"Nasıl besliyorsunuz" diye sordu.
Ben de
-"Anne sütüyle" dedim.
Şaşırdı ve kendini korumaya geçti:
-"Ben de emziriyordum ama sütüm yetmiyor, mama veriyorum artık. Bir de meyve suyu..."
Bunu duyunca dumura uğradım. 2 aylık bebek için meyve suyu takviyesi çok gereksiz ve çok tehlikeli. Kime sorarak ne amaçla. Anne sütünde herşey var zaten.
-"Lütfen vermeyin, şeker zararlıdır. Daha çok minik" dedim.
Baba hemen atladı ve
-"Biz doğal meyvenin suyunu veriyoruz" dedi.
"Aferin sana" dedim içimden. İyi bari içim rahatladı, hani hazır meyve sularından vermiyorlarmış da gerçek meyveyi sıkıp veriyorlarmış.*?!+^#**?!!!!!
O bebeğe çok üzüldüm. Çünkü kendi düşüncelerinden başka bir şey duymak istemeyen bir ebeveyne sahipti ve yanlış besleniyordu.
Ela gülücükler saçıyordu o an, diğer bebek de sinirli, huzursuz ve kıpır kıpırdı.
Lütfen doktorunuza danışmadan eski uygulamaları çocuğunuzda denemeyin.

5.07.2007

Gaz Çıkartmak

İlk üç ay bebeğinizin gaz problemi olacaktır.
Erkek bebeklerde kızlara göre biraz daha fazla olduğunu biliyorum. Doğrusu gazla ilgili çok zor şeyler yaşamadım. Çünkü kızımın hiç gaz problemi olmadı. Emdikten sonra omuzuma alırken gazını çıkarırdı. Yine de sizin için tavsiyelerim olacak.
Bebeğinizi emzirirken mutlaka bütün vucudunu kendinize döndürün. Göğüs ucunuzun kahverengi kısmının hepsini ağzına aldığından emin olun.
Bu şekilde emzirirseniz hava yutmayacaktır. Ama bir çok sebepten emerken hava yutar ve bu ona gaz yapar. Emzirdikten sonra bebeğinizi yavaşça omzunuza alın. Tabi omzunuza temiz bir havlu koymayı unutmayın. Midesinin üstünü omzunuza dayayacak şekilde yukarı kaldırın. Bir elinizle sırtını yuvarlak çizerek sıvazlayın ya da yavaşça tek tek vurun. Çok da nazik olmayın. Çünkü yedikten 10-15 dakika içinde ağzından gazını çıkarması çok önemli. Çıkarmazsa mutlaka rahatsız olur.
Ben, ağzından ya da arkasından toplam üç kere gazının çıkması için elimden geleni yapıyordum. Dik tutmak ve biraz dolaştırmak iyi geliyor. Şimdi kızım 3.5 aylık, gazını tek başına çıkarabiliyor.

Anne Memesi ve Biberon

Çalışan annelerin düşündüğü en büyük konudur; "biberonu bana tercih ederse"
Biberonu size tercih ederse, çeşitli şeyler deneyip bu tercihini değiştirebilirsiniz.
Ben, şu sıralarda bunun kavgasını veriyorum kızımla. Biberondan çeker çekmez süt geliyor, göğüsten biraz daha sonra süt geliyor. O zaman da hanımefendi sinirleniyor ve içmek istemiyor. Ben de o kucağımdayken ayağı kalkıp geziyorum. Çok zorlamıyorum, yeteri kadar içtikten sonra oturarak devam ediyorum.
Eğer göğsümden içmezse çok üzülürüm doğrusu, anne sütünü biberonla içer ama o anı beraber paylaşamayız :(
Bir çözüm de, Nuk'un anne göğsü biçimli biberon emziği. Çok başarılı, mutlaka tavsiye ediyorum. İçerken gaz da yapmıyor.

Bebeğinizi Emzirirken

İlk emzirdiğiniz andan itibaren serüveniniz başlamıştır. Sizin sıcak sevgi dolu kucağınızda olmak, emiyor olmak onun tek istediği şey. Ama çok minik olduğu için emerken uykuya geçerler. Tabi siz de onu nazik nazik dürtersiniz. Hastanede doktorlar ve hemşireler kontrol için gezerken "bebeklerinizi uyandırıp emzirin" derlerdi. Çünkü, eğer en fazla 2 saat sonra uyanmazsa kan şekeri düşüyor ve uyanması iyice zorlaşıyor hem de aç kalıyor.
Tabi uyuyan bir bebeği uyandırmak kadar zor bir şey yok ama, hem sizin hem de bebeğiniz için en fazla 2 saatte bir emzirmelisiniz. Uykuya geçerse, burnunu sıkın, topuğunu sıkın, kulağıyla oynayın...
Ben, 15 dakika bir göğsümü 15 dakika diğer göğsümü emzirirdim. Hep uyandırmak zorunda kalırdım. Yavaş yavaş içtiği için 30 dakika sürerdi.
Bu kitaplarda yazan 2 saat ara, yeni doğanlarda 15 dakika da olabiliyor. Siz, bebeğiniz ne zaman isterse o zaman emzirmekle görevli oluyorsunuz. Merak etmeyin 4- 5 haftadan sonra gerçekten 2 saat oluyor...

1.07.2007

Mama Takviyesi

Akşam üzeri saat 17.00-19.00 arası Ela biraz huzursuz oluyordu. O saatlerde sütümün oldukça azaldığını anladım. Çünkü emerken, göğüs ucumu çekip çekip sinirleniyordu. Bu saatlere gelen öğünde Ela'ya mama vermeye karar verdim. Şimdi de aynı saatlerde Milupa'nın Aptamil 1'ini içiyor. Doktoru kabız yapmıyorsa devam edin dedi. 7 öğünden birinin mama olmasının; hem sizin "sütüm yetmiyor" paniği yaşamanızı önler, hem de bebeğiniz o saatlerde aç kalmamış olur

Süt Sağma

Ela 40 günlük olduğunda, dünyaya alışmış, ben de ameliyat ağrılarımdan kurtulmuş ve yavaş yavaş işime evimde devam etmeye başlamıştım.
Tabi işe geri döndüğümde bebeğime anne sütü bırakacaktım. Hemen göğüs pompalarını araştırmaya başladım. Ev tipi olanların en iyisi Medela markasının elektrikli göğüs pompası. Satın alıp sütümü sağmaya ve saklama torbalarıyla buzdolabının dondurucusunda stok yapmaya başladım.
İşe başladım, işte iki, akşam bir olmak üzere üç kez sütümü sağıyorum. Şimdi iki öğün biberondan anne sütü içiyor.

Emzirmenin İlk Günleri

Ben 20 Mart saat 23.05'de kızımı, Ankara Etlik Doğum Evi'nde spinal sezaryenle doğurdum. Bu arada doktorum Eylem Ünlübilgin'i çok iyi bir doktor olduğu için hepinize öneriyorum. Hatta devlet hastanesinde doğum yapacak olanlar için de bu hastaneyi öneriyorum. Ameliyattan sonra sezaryen yoğun bakıma alındım. Kızım da benden sonra yanıma geldi. Hemşire hemen emzirmem için göğsüme yanaştırdı Ela'yı. İçimden "anne oldum" dedim. Çok güzel bir his. Tabi göğsümden önce şeffaf bir sıvı geldi, ben bunu kitaplardan okumuştum, annem de söylemişti ama yine de bildiğimiz süt gibi beyaz bekliyordum:)
Ela daha çok minik olduğu için sürekli emmek istiyordu, sabah iki göğüs ucum da inanılmaz acıyordu. Görüş saati geldiğinde ailem, eşim bizi görmeye geldiler, odamıza geçtik. Ben ve Ela çok iyiydik, göğüs uçlarım hariç. Annem ve ablam, Ela ağladıkça emzirmem gerektiğini söylüyorlardı. Halbuki daha 10 dakika önce emmişti. Çok zor anlardı. İmdadıma chicco'nun göğüs koruyucusu ve arkadaşım Aslı'nın önerdiği "PURE LAN 100" kremi yetişti. Emzirirken koruyucuyu takıyordum, sonra da sütten biraz göğüs ucuma sürüp nemlendiriyor sonra da kremi sürüyordum. İlk ağzına aldığında çok acı çekiyordum ama sonra geçiyordu.
Ben vazgeçmedim, sizin başınıza da gelirse siz de vazgeçmeyin. Kızımı anne sütü ile beslediğim için, gerçekten içim çok rahat. "Madem anne oldum, bunları da çocuğum için yapmalıyım" diye düşündüm.
Emzirme'nin bebeğiniz ve sizin için önemini siz de okuyun.