28.01.2008

Beyin Kanaması

Lütfen çok dikkatle okuyunuz.

Mangal yaparken aniden Sinem’in ayağı takıldı ve düştü. Hemen Ambulans’a haber vermek istedilerse de Sinem buna karşı çıktı - kendisini iyi hissettiğini ve düşmesine sepep olarak da ayakkabılarının yeni olduğunu gösterdi.

Biraz titrek ve solgun göründüğünden, arkadaşları üstünü başını temizlemesine yardımcı oldular ve onüne dolu bir tabak koydular, çünkü elindeki tabağı düşürmüştü. Sinem akşama kadar diğerleriyle birlikte eğlenmeye devam etti.

Eşi akşam olduğunda hepimizi arayıp Sinem’in hastaneye kaldırıldığını haber verdi. Aksam saat 23:00′te Sinem vefat etmiş. Meğer mangal yaparken beyin kanaması geçirmiş.

“Eğer herhangi biri bunun bir beyin kanaması olduğunu anlasaydı, Sinem bugun hayatta olurdu.”

Lutfen aşağıdaki yazıyı dikkatle okuyunuz:

Bir nöroloji uzmanı şöyle der:

Önemli olan beyin kanaması teşhisini koymak ve 3 saat içerisinde bunu tedavi ettirmek -ki bu hiç de kolay değil. Beyin kanaması olduğunu anlamak için aşağıdaki dört adımı uygulamak gerekir:

Beyin kanaması semptomlarını anlamak cok zor olabilir. Fakat bu konuda bilgisiz olup beyin kanaması geçiren kişiye müdahale edilmezse, beyni çok ciddi zararlar görebilir. Doktorlar, artık herkesin aşagıdaki 4 adımı uygulamakla bunu kolayca anlayabileceğini söylemektedir.

1- Kişinin gülümsemesini istemek (eğer yapamazsa = Felç demektir)

2- Kişinin çok basit bir cümle söylemesini istemek (”Bu gün çok güzel bir gün”) gibi.

3- Kişiden her iki kolunu birden kaldırmasini istemek.

4- Kişiden dilini dışarı çıkartmasını istemek. Eğer yamulmuşsa bu da felç geçirdiğine işarettir.

Eger kişi bu dört adımdan birini yerine getiremiyorsa - “lütfen” derhal acil servise haber veriniz ve doktora telefonda durumu izah ediniz.
(Yazı www.autocadgunlugu.com 'dan alınmıştır)

26.01.2008

Bebek Battaniyesi


Polar, hem giysilerde hem de pattaniyede çok kullanışlı değil mi?
Kızıma pattaniye ararken, yine gördüklerime "ben bunu yapabilirim" dedim ve kumaşçının yolunu tuttum.
Poların eni 180 cm, metresi 5 ytl. Zemini düz renk, desenini de kombin oluştursun diye kareli polar aldım.
Battaniyenin Yapılışı:
-Eflatun olan poları Ela'nın karyola ölçüsüne göre kestim.
-Üzerine yapacağım çiçekleri bilgisayarda çizdim printerde bastırdım, kenarlarından keserek şablon oluşturdum. Siz; bardakla, şişe kapaklarıyla vs. yararlanarak elinizde de çizebilirsiniz.
-Şablonları kareli kumaşa koyup iğneyle tutturdum, kenarından kestim.
-Kestiğim çiçekleri pattaniyenin istediğim yerlerine dağıttım ve teyelledim.
-Eflatun iple çiçeğin kenarlarından diktim

-Kareli polardan 6 cm eninde uzun şeritler kestim. Bir kenarını ip geçirerek büzdüm.
-Bu şeritleri battaniyenin dört kenarına diktim.
Çok kullanışlı bir battaniye oldu, dikiş makinası olmadan elinizde yapabileceğiniz oldukça kolay bir işlemi var. Tavsiye ederim.


Bu yazı, www.anneleringunlugu.com 'dan alınmıştır.

14.01.2008

Hamileliğin Son Günleri

Ben doğuma iki gün kalaya kadar çalışan, hastaneye yatmaya giderken çizdiğim projeyi mail atmaya çalışan ve hastane elbiselerini giyerken iş telefonlarına cevap veren bir bayan olarak, hamileliğimden hiç bir şey anlamadım :(
Son aya girdiğimde benden oldukça önde giden bir karnım vardı ama ben yine bilgisayar masasına sığabiliyordum ve yine şantiyelere gidebiliyordum. Bir müddet sonra ellerim ve ayaklarım şişmeye ve eklemlerim çok ağrımaya başladı. Hiç böyle bir ağrı çekmemiştim. Çok korkmuştum. Her akşam sirkeli ılık suda ayaklarımı dinlendirip masaj yapıyordum. Ellerime de masaj yapıyordum ama nafile. Sonradan öğrendim ki; eldeki eklem ağrıları bilgisayar kullanmaktan olurmuş.
Doğum yaptıktan bir iki ay sonra bu ağrılar geçti.
Özel sektörde çalışan bayanlara tavsiyem; size verilen ssk'nın haklarından mutlaka yararlanın. Yani iki ay doğumdan önce ve iki ay doğumdan sonra toplam 4 ay izninizi kullanın. Kendinizi iş hayatının stresinden çekin ve doğuma kadar bol bol dinlenin.

12.01.2008

Egzamada Kullanılan Gıda Rejimi

Konuk Anne: Aslı Gürsan
Bir önceki yazımda 28 aylık kızımın nasıl egzama olduğunu anlatmıştım. Şimdi uyguladığımız tedaviyi anlatacağım:

Öncelikli olarak çocuğunuza eğer alerji testi yaptıramıyorsanız ( özel hastanelerde yapılıyor oldukça maliyetli, sosyal güvenlik kurumu hastanelerinde de çok sıra oluyor ) gıda rejimi yaptırarak dokunan maddeyi bulmaya çalışıyorsunuz.
Doktorumuzun bize verdiği liste süt, yumurta, domates, karpuz, çilek, çikolata, şekerleme, kola, gazoz, salam, sosis, taze fasulye ( bazı çocuklarda hassasiyet olabiliyormuş ), konserve, hazır meyve suları
Bu listeden Eylül, hazır gıdaları cola, şekerleme gibi şeyleri zaten yemiyordu.
İlk kahvaltımızda çok zorlandık ve takip eden günlerde de.
Yaz aylarıydı yemeklere domates ve salça koyamıyorduk. Süt ve süt ürünlerinin hepsini kestik. Meyve yiyemiyordu. Daha sonra fermente olmuş süte tepki vermeme olasılığı meydana çıktı. Çünkü Eylül zaten 7-8 aylıktan beri meyveli taze peynirleri yiyordu ve sorunu olmamıştı. Böylece fermente süt ürünlerine ( yani peynir ve yoğurt) başlayabildik. Bu bize biraz hareket kabiliyeti sağladı.
Birinci haftanın sonunda tüm egzamalar inanılmaz bir şekilde düzeldi. Böylece en çok içmesi gereken gıdadan başladık. Süt içti ve bingo 2 saat sonra ilaç içiyor olmasına rağmen kızarıklıklar tekrar göründü, böylece süt tamamen( 3 aylığına) kesilmiş oldu. Daha sonra yumurtaya ve domatese karpuza tek tek başladık sorun olmadı.
Fermente süt ürünleri diye özelikle belirtiyorum. Mesela tereyağı ve dondurma fermente süt ürünü değil yani ekşitilerek yapılmıyor bunlarda Eylül’ün süt gibi alerjisini tetikledi. Tabi bir anne için çocuğunun süt içememesi çok zor ve üzüntü verici bir durum.
Sonunda 3 ayı tamamlamıştık. Bir gün Eylül, babası, dayısı ve ben markete gittik. Gezerken Eylül bir küçük kutu sütü gördü ve 'süt istiyorum' dedi. Üçümüz birbirimize baktık, sonra babası ve dayısı bana ( son karar anneden çıkar ) dedi. Kutuyu aldım, pipeti içine sokup Eylül’ün eline verdim. Abartısız 3 adım atmıştım ki 'anne bitti' dedi. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Eve geldik, stres içinde beklemeye başladık 2 saat, 5 saat görünürde bir şey yoktu. Sonra aralıklarla dikkat ederek yavaş yavaş vermeye başladık.
Alerjilerin yaş dönümlerinde geçme ihtimali yüksek, çocuk vücudu bu maddeler normal tepki vermeyi öğrenebiliyor.
Şimdi Eylül 28 aylık günde 300–400 ml süt içebiliyor üzerini yoğurtla tamamlıyoruz. Bazen çok şeker, çikolata ve sütü aynı gün alırsa bileklerinin içini kaşımaya başlıyor hemen kremini sürüyorum. Biraz dikkat ediyoruz. Alerjileri azmadan geçiyor.
İnsanın çocuğunun en ufak hastalığı bile özellikle annelere çok büyük sıkıntı ve üzüntü olabiliyor. Hepinize ve çocuklarınıza sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

10.01.2008

Biberon Tutucu


Benim çocukluğumda, annemin arkadaşları evin her yerine örtü örerlerdi. Dolapların üstü camekanların içi dışında; çaydanlık örtüsü, gır gır örtüsü, hatta oklava kılıfı bile vardı. En fazla 6 yaşındayımdır bunları hatırladığım, çok dikkatimi çekmiş demekki...
Biberon tutucuyu örerken onlar aklıma geldi, güldüm. Bu da bir nevi çaydanlık örtüsü gibi bir şey oldu :) Ama benim bunu yapmaktaki amacım çok farklı:
Artık Ela suyunu, biberonu tutarak içmeye çalışıyor. Ben de tutulabilen bir biberon almak için Joker'e gittim. Biz Nuk kullanıyoruz ve evde oldukça fazla biberon var zaten ben sadece tutma aparatı alacağım ya da tutma aparatlı biberon.
Ama nafile sadece aparat ya da tutmalı biberon satılmıyor. Komple biberon emziği..vs.. hepsini almak zorundası. Fiyatı da çok pahalı. Evde o kadar fazla olmasa belki alacağım...
Bence sadece tutma aparatı olarak satılmalı. Zira biberonları ve emzikleri birbirine kombin oluşturacak şekilde tasarlamış Nuk. Emzik ayrı satılıyorsa biberon tutucu da ayrı satılabilir.
İşe bu yüzden bu şirin kılıfı ördüm. Ela'da çok sevdi, rahatça da tutup kaldırmaya başladı. Ben de almadığım biberon fiyatına kızıma çok güzel bir bluz aldım:)
Yapılışını merak ediyorsanız işte burda...

Biberon Tutucu'nun Yapılışı




Biberon tutucuyu örmek için, kalın bir tığ ve orlon ipe ihtiyacınız var.
-6 sıra zincir çekip bir halka yapıyoruz. Üçlü trabzan yaparak sık iğne şeklinde devam ediyoruz. Sıra atladıkça aralara ikişer kez batıyoruz ki genişleyebilsin.
-Biberona prova ederek örmelisiniz, tabanını geçtikten sonra hiç artırmadan hatta arada bir atlayarak trabzana devam ediyoruz. Çünkü dudaklı ya da bol olmamalı.
-Biberonun bel kısmına gelince, sap kısmını 6 sıra şeklinde yukarı çıkıyoruz.
-Uzunluğu yeteri kadar olunca, en üstteki yatay giden tabzanları (boğaz kısmı) yapmak için sapın ucundan yana dönüp devam ediyoruz.
-Üç sıra ördükten sonra sadece tek zincir çereker bitiriyoruz. (bu zincirli iple bağlayacağız)
-Aynı şeyleri yaptığımız sapın tam karşısından başlayarak yapıyoruz.
-Biberona gecirip boğazından zincirleri birbirine sıkıca bağlıyoruz. Ama bel kısmına da bir ip büküp deliklereden geçirip sıkıca bağlıyoruz ki kılıf çıkmasın.
-İlk yaptığım çok renkli cıvıl cıvıl bir kılıf oldu, hemen bu düz renklisini örmek zorunda kladım. Çünkü kızım oyuncak sanıp ordan oraya savurmaya başladı. Size de tavsiyem tek renkten örmeniz. Kolay gelsin

8.01.2008

Bebek - Çocuk Atkısı



Aşırı soğuklarda dışarı çıkarken, bebeğin de atkıya ihtiyacı olduğunu kızımı, en son kıpkırmızı bir burunla eve soktuğumda anladım:)
Satın almak yerine örmeyi tercih ettim. Çünkü övünmek gibi olmasın benim tasarladığım gibisi yok.
Yapılışı:
Bebe yünüyle ve 4 numara şişle 40 ilmek başladım. Ters yüz ördüm. Göz kararı sonuna yaklaşırken, aralarında 15'er sıra bırakıp 4 tane büyük ilmek açtım.
Diğer ucuna, açtığım ilmekten geçebilecek büyüklükte ponpon yaptım ve tam ortaya diktim.
Bebeğinizin ya da çocuğunuzun boynuna göre uzatabilir ya da kalınlaştırabilirsiniz.
Hatta ben kendime bile örmeyi düşünüyorum:)

2.01.2008

İlk Dişler

Kızıımın ilk dişleri 9.5 aylıkken çıktı. 1 Ocak'ta :)
Yaklaşık 15 gündür yoğun olarak diş çıkarmanın etkilerini yaşadık. Bence hafif atlattık ama yine de son 15-20 gündür dişlerle ilgili yaşadıklarımızı aktarmak istiyorum.
İlk dişler çıkarken:
-Devam eden ağızdaki salyalar çoğalacak,
-Önceden rahatlıkla yediği yiyecekleri yemek istemeyecek, iştahsız olacak,
-Huzursuz olacak annenin kucağından hiç inmeyecek,
-Uykudan ağlayarak uyanacak,
-Ateşlenecek...
Bunlarla ilgili aldığım önlemler:
-Diş kaşıyıcılar benim kızımın hiç dikkatini çekmedi onları oyuncak olarak kullandı. Öyle olunca dişini bulduğu boncuklarla, çay kaşıklarıyla kaşıdı. En son çok yumuşak olan bir diş fırçası verdim eline, rahatlıkla damaklarını kaşıyabildi. Tüm annelere öneririm.
-Çok sevdiği çorbaları ara öğündeki meyveleri yiyemez oldu. Ben de Milupa'nın Aptamil 3'ünü aldım. Yemek yemediği zamanlarda hiç zorlamadım, süt içirdim. Anne sütüne daha çok düştü. Hem benim sütüm hem Aptamil ona iyi geldi.
-Her gün yapmıyordu ama çoğu zaman kucağımdan inmiyordu. Damaklarına sürmek için jeller satılıyor. Doktorunuza sorarak siz de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ben böyle huzursuz olduğunda emziğine sürüp veriyordum, çok rahatlıyordu.
-Ağlayarak uyanması ağrı verdiği için olabilir doktoruna sorup genellikle yatırmadan önce ağzı kesici vererek yatırıyordum.
-Bir gün boyunca ateşi çıktı indi. En yüksek 39.2 oldu. Ateş düşürücü şurubunu 4-5 saat arayla verdim. Bazen o bile düşüremiyordu ateşi. O zaman da sirkeli suyla alnını ensesini,bacaklarını, ayaklarını sildim. Bir kaç kere de ılık suyla duş aldırdım.
Nihayet kızım 1 Ocak günü alt ön dişlerden birini çıkardı. Darısı diğerlerine...