8.05.2011
30.06.2010
Çocuklarımıza Miras Bırakılan Şehirler!
Bu bazen bir insan davranışıdır, bazen halının üstündeki havdır, bazen de görüntü kirliliği dolu şehir detaylarıdır.
Hele de son 10 yılda, büyük şehirlerde gözle görülen bir konut artışı oluşu. İnşaatı kaliteli ya da değil hepsi birer taklit ve kişiliksiz bina yığını. İstisna dışı olanlar vardır tabi.
Avrupa ülkeleri tarihi binalarına gözleri gibi bakıp, yeni binalarında da doğal malzemeler kullanırken; bizim gibi görmemiş ülkelere hantal ve yapay cephe giydirme sistemlerini satıyorlar.
Onlar satıyor biz havada kapıp satın alıyoruz. Halbuki mermerin, granitin, ahşabın en iyisi en kalitelisi bizim topraklarımızda.
Dün takip ettiğim bir internet sitesinde bu otelin resimlerini gördüm. Eee akıllılar tabi, devir ekoloji devri. Binalarında ekoloji ile çözülmesi gerekir. Üstteki resimde gördüğünüz Klima Hotel.
Ben çocukluğumdan hatırlıyorum Ardahan'da rahmetli dedemin ve babaannemin evi aynen böyleydi. Üzerine yani çatısına çıkabiliyor olmak beni çok heyecanlandırmıştı.
Biz; bu doğallıkları koruyacağımıza Trump amcamıza İstanbul'un göbeğine gökdelen yaptırdık. Mecidiyeköy'ün trafiği bu inşaat bittiğinde ne olacak diye hiç düşünmeden... :(
Bu Saphire İstanbul'un arka sokağı resmen köy gibi bir yerleşim. Sokaklarından bir araba zor geçiyor.
İstanbul'da bu bizim tarihimizle, kültürümüzle, yaşantımızla ilgisi olmayan; taklit bina yığınlarından sürüyle...
Görüyorum ki Ankara'da bu konuda önde gidiyor. Hele Bahçeli göbeğe dikilen metal yığını, çok üzücü. Ankara'nın en güzel perspektifi orası (idi).
Tabi modern binalar, gökdelenler olacak, tabi bunlar şehrimizin logosu olacaklar, ama artık sokak aralarına yapılıyor bu gökdelenler, çok komik...
Gülsek mi, ağlasak mı?
Çocuklarımıza ne güzel bir İstanbul kaldı ne de Ankara!...
Etiketler: Çocuk Gelişimi, Dekorasyon, Yaşam
Kartal Pendik'in Yeni Hali Böyle Olacak
Gerçekten yok mu?
Zaha Hadid ablamıza dökmüşler parayı, master planı hazırlamış vermiş O da.
Zaha Hadid mimarlığın kraliçesidir zaten, tasarımlarını çok beğenirim.
Kartal ve Pendik'te gecekondudan bozma apartmanlarda oturan, tapusuz, sevgili halkımıza hayırlı olsun...!
Etiketler: Dekorasyon, Yaşam
Yıl Sonu Sergisi
Aman bir hazırlandılar, bir heyecanlıydılar...
Okulun bahçesinde, güzel havanın da yardımıyla harika bir sergi oldu. Hepsinin minik ellerinin değdiği kağıtlar, birer birer asılmış duvarlara. Bazılarının hiç birşeyden haberi yok, bazıları gururla geziniyor, yaptıklarının yanında.
Kızımınsa tek derdi pamuk şekerin ilk sırasını kapmaktı, başardı da. Yedi şekerini haydi gidelim dedi :)
Yazının devamı için TIK'layın...
Etiketler: Çocuk Gelişimi, Yaşam
4.06.2010
Maydanoz Diye Bir Blog
Baktım, inceledim, teşekkür ettim.
Bugün maydanoz'a tekrar baktığımda ne kadar büyüdüğünü gördüm.
İnternet alemindeki faydalı blogları kendi bloğunda tanıtıyor.
Benim ilk göz ağrım Bebek Bakımı bloğumu tanıtmıştı.
Maydanoz Blog Topluluğu'nu inceleyerek kendinize yeni arkadaşlar ve daimi izleyicisi olabileceğiniz güzel bloglar edinebilirsiniz...
Tavsiye ediyorum.
5.04.2010
Ankaralı Olmak!
5 yıldır İstanbul'da yaşıyorum.
Kızımı ezgoz dumanları içinde, komşularını tanımadan, birbirine güvenmeyen, bol trafikli -İstanbul'da- büyütüyorum.
Ankara ise burnumda tütüyor.
Aşağıdakilerin çoğunu hatırlıyorum, sizinle de paylaşmak istiyorum...
BAZILARINI HATIRLAMAK İÇİN 30+ OLMAK LAZIM
- Eğer Akün Sineması'nda zar zor yer bulup en önden film seyrettiyseniz..
- Amerikan pasajından taklit kot, parfüm, şampuan aldıysanız..
- Zafer Çarşısı'nın altından elden düğme kitap, dergi aldıysanız...
- Kurtuluş Parkı'nda bir buz pateni sahası olduğunu biliyorsanız ve oraya kaymaya gitmişseniz....
- Bahçeli yediye sadece o civarda oturan bir arkadaşı ziyaret etmek için gittiyseniz...
- İlk kumpiri Tunalı'da Kıtır'da yediyseniz....
- Döneri, Sakarya'da Hosta'da yemeyi seviyorsanız ...
- Eskişehir Yolu'nun 2 şeritli ve boş halini biliyorsanız...
- Hala 9'da karar verip 9 çeyrek seansına yetişiyorsanız...
- Bunu zavallı İstanbullulara anlatırken büyük keyif alıyorsanız..
- Airport Disco'nun açıldığını hatırlıyorsanız....Nüans Bar'da, A Bar'da canlı müzik dinlediyseniz...
- Kuğulu Park'taki salıncaklarda sallanıp, balon ve kağıt helva aldıysanız...
- Karum'un içinde piyasa yaptıysanız, Çoook Şeker açıldığında koşa koşa gidip bir torba şeker aldıysanız....
- Vakko'nun, Gima'nın, YKM'nin önünde birileri ile buluştuysanız...
- Eskişehir Yolu'nda Söğütözü Köprüsü'nün sadece bir ufak kavşak olduğunu hatırlıyorsanız...
- Bilkentsiz bir Ankara düşünebiliyorsanız....
- Oran'a giderken, "Ulan buralar da ne şehir dışı be.." dediyseniz....
- Gölbaşı'na yemeğe değil, pikniğe gittiyseniz...
- Otobüse Ulus'taki gardan binmişliğiniz varsa...
- Gençlik Parkı'nda birilerinin nikahına gidip, havuzunda bisiklete binip, akşam da lunaparkta uçan sandalyelere, galaksiye, çarpışan arabalara binmişseniz...
- Okul gezilerinde mütemadiyen Anıtkabir'e, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne, Resim Heykel Müzesi'ne, Atatürk'ün evine, Meclis'e gitmişseniz...
- AOÇ'de içindeki kafeteryadan fındık fıstık alıp maymunlara verdiyseniz, filin o çivileri atlayıp atlayamayacağını hesap ettiyseniz...
- Çıkışta köfte ekmek, üzerine de AOÇ dondurması, pamuk şeker yediyseniz...
- AOÇ'deki tren yolunda tren geçerken beklediyseniz...
- Kuğulu Pasajı'ndan alışveriş yapıp, Aynalı Çarşı'daki pet shopları gezmeyi adet haline getirip, ordan poster alıp siyah çerçeve ile çerçevelettiyseniz...
- Atakule'nin inşaat halini görüp, açıldığında koşa koşa her hafta sonu oraya gidip Dreamland jetonları biriktirip hediye almaya çalıştıysanız...
- Meram Pastanesi'nden dondurma yediyseniz...
- Devlet okulunda okuduysanız "Siz paralı biz beleş ..... kolej.." diye bağırdıysanız....
- Yolda para saymaktan korkmuyor, çantanızı nasıl takacağınızı hesap etmiyorsanız...
- ODTÜ' ye kimliksiz girme numaralarını biliyorsanız...
- Evinizin bir yerlerinde Dost kartı duruyorsa ve o kartı almak için senet imzaladıysan...
Ankaralısınız demektir. Otuzunu geçmiş....
31.03.2010
Forum İstanbul
Geçen hafta sonu gittik. Tabiki içindeki Turkuaz Akvaryum'u görmeye.
Bu tarz yerler hafta sonları kalabalık olacağından saat 10.00 gibi gittik, kapılar açılınca içeri girmek ve her taraf sakinken alış veriş merkezindeki işlerinizi yapmak o kadar zevkli ki! Tavsiye ederim. Hem kızımın hem bizim, gözlerimiz kızarmadan, boğazımız yanlış havalandırma kurbanı olmadan rahatça geziyor ve 12-13 civarında kalabalık başladığında da çıkıyoruz.
Forum İstanbul'a da öyle gittik, İkea'nın Carrefour'un Forum İstanbul'un karşılıklı olduğu bir kompleks yapmışlar. İyi fikir tabi. Ama otopark ve ana caddeye çıkışlar yetersiz olduğu için akşam üzeri saatlerinde kriz yaşanıyormuş diye duydum, gitmek isteyenlere duyurulur.
Forum İstanbul Bayrampaşa'da otobüs terminalinin de yanında. Aman giderken yönlendirme tabelalarını iyi takip edin. Birini kaçırırsanız çok uzaklaşıyorsunuz.
Akvaryumu bu kadar büyük ve iyi tasarlanmış beklemediğim için, girdiğimde şaşırdım. Avrupa'yı aratmayacak kadar detaylar düşünülmüş, çalışanlar bilgili ve ilgiliydi. Gerçekten çok büyüktü, her yaştaki çocuğun ilgisini çekecektir. Bazı havuzlarda daha önce görmediğim hayvanların bakıcıları dokunmamız için bize uzatıyorlardı :)
Kızım da biz de gayet memnun ayrıldık akvaryumdan.
Sıra alış veriş merkezini gezmeye geldi. Eee ne de olsa hiç bir yerde sigara içilmiyor ve yeni bir bina olduğu için havalandırma sistemi temiz.
Çok sıcak ve planını da kullanışlı buldum. Ne City's Nişantaşı gibi anlamsız küçük ne de Cevahir gibi anlamsız ve ezici bir büyüklüğü var. Her ölçüsü gayet yerinde.
2-5 yaş arası çocukların ilgisini çekecek şu sıralarda Barbie bebeklerin ve Lego'nun sergisi ve oyun alanı var. Barbie bebekler legolar ve resim tahtaları sınırsız...Giriş ücreti ise 2 yaşından sonrası için 6.5 TL.
Bu havalarda erken gitmek koşuluyla çocuklarla güzel vakit geçirecek bir kaç yerden birisi Forum İstanbul.
7.01.2010
Elektrik Zamları İşe Yarıyor!
Hepimiz faturalar geldiğinde şöyle bir irkiliyoruz.
Özellikle gaz ve elektrik faturaları geldiğinde.
Doğal gaz Türkiye'ye ilk geldiğinde "daha ekonomik" diye gelmişti.
Şimdiki halimize bakın bir de.
Elektrik zamları da geldikçe geliyor, biz Türk Halkı'da "yıkılmadık, ayaktayız" şarkısını söylemeye devam ediyoruz.
Avrupa ve Amerika'da uygulanan "akıllı ev sistemi" diye bir sistem var. Bizim ülkemizde de uygulanıyor ama bizimkiler sadece "perdem otomatik açılsın, ben eve girdiğimde tv kendiliğinden açılsın" gibi özelliklerini kullanıyorlar.
Oysa Avrupa'da evinin akıllı olması için, 40-50 cm'lik yalıtımlı dış duvarlarının olması, çatıda güneş kollektörlerinin olması, güneş sistemiyle elektrik üretebilmesi falan gerekiyor.
Bizim elektrik zamları da enerji firmalarını harekete geçirmiş, sağolsunlar...
Artık isterseniz mustakil evinizin ya da iş yerinizin çatısında kendi elektriğinizi üretebileceksiniz...
Tabi devlet bundan pay almaya kalkarsa onu bilemem !!
5.11.2009
Tüketici Haklarınızı Biliyor musunuz?
8.10.2009
2.5 Yaşında İlk Okul
Kızım 3 gündür kreşine alışmaya çalışıyor.
Okuluna başlatmadan önce çok ana okulu gezdim ve internetten araştırdım.
Gezdiğim okulların özellikleri üç aşağı beş yukarı aynıydı.
Önemli kriterleri daha önceki bu yazımda söylemiştim.
Bana en uyan okul da başlayacağım işe yakınlığı sebebiyle Özel Mikado Anaokulu'ydu. Çocuğu okula alıştırmak için eskiden kapıdan anne bırakırdı, hem çocuk ağlar hem anne ağlar, bu bir kaç hafta sürerdi.
Ben araştırırken hep bunu sormuştum, "nasıl alıştırıyorsunuz" diye. Yaklaşık hepsi aynı cevabı verdi: "Sizinle beraber alıştıracağız".
Bu bana da uyar. Zira ben evde arkamdan ağlayan bir çocuk bırakmak istemediğim için işi bıraktım.
Ben de Ela'yla birlikte okula gidiyorum. Öğretmeni alıp onu yönlendiriyor. Okulun ofisinde oturuyorum. Ela beni görmek istediği zaman geliyor, görüyor sonra tekrar sınıfına dönüyor. Arada bir "ellerimi annem yıkasın" ağlamaları oluyor ama genel olarak okula çabuk uyum sağlayacak gibi.
Burda ebeveynlere çok iş düşüyor.
Devamı için tıklayın...
Etiketler: Çocuk Gelişimi, Yaşam
23.07.2009
Halı Arıyorum!
Salonumuzdaki duvardan duvara halının yerine parça halı kullanmaya karar verdik.
Neler yapmışlar neler! Halı endüstrisi ne kadar ilerlere gitmiş.
Ben duvardan duvara halı kullandığım için pek takip edememişim.
Bir halı araştırması yapayım deyince bakın araştırma aldı başını nerelere gitti.
Yeni nesil halı örneklerine bakmak ister misiniz?
Yerli halılardan Royal Halı 3 boyutlu halı yapmış. Show roomlarında da sergiliyorlar. Yukarıdaki halıdaki 3 boyut ise tam Avrupalı.
Koleksiyon'un halı ve kilimlerinin tasarımları, geleneksel formların modern hali.
Royal Halı
Koleksiyon
Nani Marquina (Folk Halı)
Nani Marquina (Folk Halı)
Ikea
Ikea
Hepsi birbirinden güzel. Sanırım ben yine Ikea'yı tercih edeceğim. Sizce hangisi güzel?
Etiketler: Dekorasyon, Yaşam
Mecidiyeköy Pazarı Taşındı
Yıllardır Mecidiyeköy'de kurulan halk pazarı, artık Kore Şehitleri Caddesi'ne taşındı.
Her Pazar günü gidiyor ve birbirinden taze sebze ve meyvemizi alıyorduk. Hele sabah saatlerinde gidersek çok daha rahat alış veriş yapabiliyorduk. Cadde geniş olduğu için karşılıklı tezgahların arasında kalan koridor da genişti. Buna rağmen günün ilerleyen saatlerinde kalabalıktan ilerleyemeyecek duruma gelirdi.
Duyduğuma göre Mecidiyeköy'deki esnafın şikayeti ve trafiği ektiliyor gibi sebeplerden pazarı Kore Şehitleri Caddesi'ne taşıdılar. Geçen Pazar günü yeni yerine kurulmuş. Gitmedim ama eski yerindeki gibi olmayacağı aşikar.
Zira şimdi de burdaki esnaf şikayetçiymiş. Hatta en önemlisi yangın çıksa çıkılacak bir yer kalmamış ve pazarcıların kullanacağı ne bir su kaynağı ne de bir tuvalet varmış. Bir de caddenin darlığı sebebiyle rahat yerleşememişler.
Niye böyle bir karar verildi bilmiyorum ama günümüzde devlet adamlığının anlamı ve içeriği değiştiği gibi belediyecilik anlayışı da değişti. Artık halka değil kişiye önem veriliyor.
27.02.2009
Annelerin Günlüğü'nün Yaşgünü
Çocuğun hastalığından, koşturmadan ve bilgisayarda yaptığım işlerden Ocak sonunda olan Annelerin Günlüğü'nün yaşgününü atlamışım.
Hatırladığımda çok geçti. Ben de bari kendi yaşgünümle birleştireyim dedim.
Ben 30 küsür yaşına, bloğumuzda 1 yaşına girdi.
2 yıl önce Bebek Bakımı'yla başlamıştım kızımla yaşadığım tecrübelerimi yazmaya. Yazdım yazdım... büyüdük büyüdük...
Annelerin Günlüğü'ne gösterdiğiniz tüm desteğe, tecrübelerinizi yazdığınız yorumlara, eleştrileri ve öneri maillerinize çok teşekkürler.
"İşime yarıyorsunuz, iyiki varsınız" gibi aldığım yorumlar sayesinde, bloğumda yazmak büyük keyif...
29.01.2009
Çocuklarda Sorumluluk Bilinci
Kızım 1 yaşına girdiğinde, buruşturduğum kağıdı mutfaktaki çöp kutusuna atmayı öğrettim.
Zaten bizim hareketlerimizi dikkatle izliyor ve yapmak için çaba sarfediyordu. Bu görev onun çok hoşuna gitti.
Artık benim eskiz kağıtlarımı kendisi atıyor.
Şimdi 18 aylık, kağıdı çöpe atmanın yanı sıra bazı oyuncaklarını kendisinin belirlediği yerlere koymaya başladı.
Geçen gün doktor kontrolüne gittik. Dr. Meral Saraçel "artık bazı sorumlulukları vermeye başlayın" dedi. "Örneğin sofra kurulurken bir şeyi mutlaka o getirsin, çamaşır asarken mandal versin..."
Biz de başladık. Mandal vermeye çamaşır makinasından bir kaç çamaşırı alıp sepete koymaya...
Demek doğru yapıyormuşuz dedim kendi kendime. Doktordan dönüp, bunları bir arkadaşa anlattığımda aldığım "yok artık daha neler! Bu yaştaki çocuğa ne sorumluluğu verebilirsin ki!" tepkisinden sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Bakın uzmanlar neler neler söylüyor bu konu hakkında.
Etiketler: Bebek Bakımı, Eğitim - Öğretim, Yaşam
Hava Kirliliği
Bu sabah kızımın odasını havalandırmak için pencereyi açmamla kapatmam bir oldu.
Çok şiddetli bir kömür kokusu....
Biz Şişli'de oturuyoruz. Bu kömür kokusu da ne?
Böyle merkezi bir ilçede kim soba yakabilir ki! Ve bu kadar çok...
Tabiki çok düşünmeye gerek yok.
Yerel seçimler yaklaştığı için, bedava kömür dağıtılıyor.
Bebeği Yatağına Alıştırmak
Dün 3 aylık bir bebeği olan arkadaşımla telefonda konuşurken, bu yazıyı yazmak aklıma geldi.
"Bebeği Yatağa Alıştırmakla" ilgili üç örnek anlatacağım. Üçünü de okurken kendi çocuğunuzu karşılartırmayın.
Her çocuk farklıdır. Anneyle çocuğun koordinasyonu önemlidir.
Arkadaşım, bebeğin sürekli emmek istediğini ve hep kucakta olmak istediğini, yatağına alıştırmaya çalışırken de ağladığını anlattı.
Benim o zamanlardaki halim aklıma geldi.
- Kızım Ela doğduğunda özenerek aldığımız beşiğinde hiç yatmadı. Sallanmak da istemedi. Beşiği kaldırıp karyolasını kurduk. Hiç sallanmadan (ne ana kucağında ne de beşikte) 6 aylığa kadar uyudu.
Etiketler: Eğitim - Öğretim, Yaşam
Anneler İçin Dudak Bakımı
Ben de dudakları yaz kış çatlayan ve çok da iyi bakamayan bayanlardanım. Hele de yoğun birisi iseniz...
Ama kendimize günde hiç olmazsa yarım saat ayırlamıyız. Ben bunu kızım uyurken yapabiliyorum.
Geçen gün tv8'de Ebruli programında bu tarifi gördüm. Çok basitti ve ben zaten aktara gidip birşeyler alacaktım.
Dudak Balmı'nın Yapılışı:
31.12.2008
5.05.2008
Kardeşine Yolla Kampanyası
Yaklaşık 15 gündür üzerinde çalıştığım bir projemi gerçekleştirdiğim için çok mutluyum.
Bu projeye ailece çalıştık ve başardık. Şimdi siz yardımsever Bebek Bakımı ve Annelerin Günlüğü okuyucuları ile birlikte, bebeğimizin çocuğumuzun küçülmüş giysisini, oyuncağını ve eşyasını doğudaki Ardahan'daki çocuklara yollayacağız.
Biliyorsunuzki aldığımız bir giysiyi en fazla 1 yıl giyebiliyorlar. Hatta bebekken 3 aydan sonra küçülenler bile var.
İşte o elimizde kalan giysileri ve oynamaktan sıkıldıkları oyuncakları Ardahan valiliğine yollayabilirsiniz. Ardahan valisi Sayın Murat Yıldırım'ın bilgisi dahilinde muhtaç ailelere dağıtılacak.
Kargolarımızı, Aras Kargo'yla yaptığımız işbirliği sayesinde özel bir indirimle yollayacağız.
Bu kampanyayla ilgili her türlü bilgiye www.anneleringunlugu.com'dan ulaşabilirsiniz.
Yardım işini yarına bırakmayın, şimdi katılın...
Etiketler: Eğitim - Öğretim, Yaşam
3.12.2007
Çocuk Esirgeme Kurumuna Yardım
Sevgili okurlar sevgili anne ve babalar;
Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu'ndaki çocuklar çok zor durumdalar. Ben de bir yakınımdan bana gelen bir maille öğrendim.
Çocukların şampuanı, bisküvisi, çamaşırı yokmuş:(
Kendi çocuklarımıza marka çamaşırlar şampuanlar vücut kremleri aldığımızı düşündüm de...
Ordaki çocukların şampuanları sabunları olmadığı için saçlarını traşlamışlar:(
Bu sadece Küçükyalı'daki çocukların ihtiyaçları. Kimbilir diğer Çocuk Esirgeme Kurumlarındakilerin nelere ihtiyacı var.
LÜTFEN YARDIM EDELİM...
Ben kendi adıma büyük bir kutu hazırlayıp götüreceğim.
Detaylar aşağıda.....,
KÜÇÜKYALI ÇOCUK ESIRGEME KURUMU ACİL İHTİYAÇ LİSTESİ
Mine AYTAÇ Meslek Komiteleri Şube Sorumlusu
Tel : 0 212 252 29 00 -242
Fax : 0 212 249 39 63
Aşağıda detaylarını göreceğiniz üzere Küçükyalı Çocuk yurdunun acil ihtiyaçları bulunmakta.. yardım edebileceğini düşündüğünüz herkese iletin ltf.
Haftasonu gittiğimiz Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu Kimsesizler Yuvası'nda kaldı aklımız. Yardım etmek, birazcık dahi olsa insan sıcağı verebilmek çok önemli bu miniklere. Bu çocukların bir çoğu terkedilmiş, kalanı da ailesi olan ama fakir çocuklar. Ailelerfakir oldukları için getirip buraya bırakmışlar çocuklarını. Birazcık da ırak savaşından kaçarken dağılan ailelerin çocukları var. Yuvanın müdürü ve çalışan yetkilileriyle konuştuk. Bu çocukların bir çok ihtiyaçları varmış. Eskiden bu kadar muhtaç değillermiş. Ancak son zamanlarda tamamen yardımlarda azalmış, devlet desteği de.... çocukların ihtiyacı olan eşyaları aşağıda yazdım. Belki yardımcı olmak istersiniz diye!
Ayakkabı : 30 ile 42 numara arası en az 180 ayakkabı.
Şampuan : Bir çoğunun saçları sıfır düzeyinde traşlı.Çünkü çocukları yıkayacak şampuan ve sabunları yok.
Yiyecek : Çocukların okullara giderken beslenmelerine koyabilecekleri kuru yiyecekleri yok. Kek, bisküi, kraker gibi türlü yiyecek olabilir. İçecekleri varmış.
Çamaşır : Konuştuğumuz görevliler biraz üzülerek, biraz da utanarak söylediler ki, çocukların iç çamaşırı problemi inanılmaz boyutlardaymış. Toplam 180 çocuk var ve 100 erkek, 80 kız. Çocukların yaşları 7 ile 12 arası değişiyor.
Kırtasiye : Kalem, defter, boya, silgi..... hepsi eksik. Okul çocuğunun neye ihtiyacı varsa, hepsi eksik.
Burada 180 çocuk var. Bu çocuklar 7 ile 12 yaş arası. 100 tane erkek, 80 tane kız çocuk var. Müdür bey ölçü verirken, asla adede göre hareket etmiyor. Çünki fazlasının olmasının zararı olmayacağını, bu fazlalıkları depolarına kaldırdıklarını, ilerleyen zamanlarda ihtiyaç olduğunda çocuklara verdiklerini anlattı. Müdür Şerafettin Bey ve Yardımcısı Hülya Hanım'ın ısrarla söyledikleri bir konu da, yardımların asla para olarak yapılmaması. .. Asla para istemiyorlar ve asla tanıdıkları bir ayakkabıcı vs. vermiyorlar. Şaibe olur diye korkuyorlar. Bu nedenle yapmak istediğimiz yardım konusunda yalnızız. Kendimiz bulacağız.
YARDIM ETMEK İSTERSENİZ SİZLERE AŞAĞIDA ADRESLERİNİ VE MÜDÜRÜNÜN İSMİNİ VERİYORUM.
MÜDÜR : ŞERAFETTİN BEY , MD. YRD. : HÜLYA HANIM
ADRES : ÇOCUK ESİRGEME KURUMU KÜÇÜKYALI KİMSESİZLER YURDU
TEL : 0216 - 417 82 13