31.03.2008

Bebeğinizi Anne Sütünden Kesme

Doğumdan 1 ay sonra süt sağma pompası alarak, süt sağmaya başladım. Çünkü bebeğim 2.5 aylıkken işe dönecektim ve sütümü depolamak istedim.

İyi ki öyle yapmışım. İşe başladığımda buzdolabının derin dondurucusu süt doluydu. Onlar garantimdi ama ben yine de süt sağmaya devam ettim. İşte 2 kez, akşamları 22.00 civarında da 1 kez olmak üzere günde 3 kez sağdım. 4 ay böyle geçmişti. İş ortamında süt sağmak hiç de kolay değildi. "Birisi mi girecek", "telefon geldi" derken stresle süt sağıyordum. Evde de tam bebeğimi uyutmuş, yemeğimi yemiş, ortalığı toplamış, oturup dinlenecekken, süt sağıyordum. Daha çok gelsin diye havluları ütüyle ısıtıp göğsüme tampon yapıyordum.....

Bakıcı problemleri derken işten çıkıp evde bebeğime kendim bakmaya başladığımda, pompamı kutusuna koyup dolabın en ucra yerine kaldırmıştım.

Bunları geçen dün tekrar hatırladım:)

Benim özel bir durumumdan dolayı; bebeğim 1 yaşına girdiğinde doktorundan da onay alarak anne sütünden kesme kararı aldım.

Sütüm sınırda da olsa bebeğimi beslemiş her fırsatta emzirmiş ve onun geleceği için anne sütünden mahrum bırakmamıştım. Şimdi Ela için büyüme ve anneden kopma vakti gelmişti.

Peki bunu ben hıçkırıklarla ağlamadan bebeğimi ağlatmadan nasıl yapacaktım?

Doktoru, tuzlu su önerdi, kendi kendine bırakmasını sağlayacaktı.

Şunu biliyordum ki Ela daha da bilinçlenirse; ben bebeğime acıyıp sütten kesmekte çok zorlanırdım. Şimdi keserken de onu sinirlendirmeden, yavaş yavaş kesmeliydim.

DENEME:
Tuzlu su hazırladım göğüs ucuma sürdüm ve yatma zamanı geldiği için bebeğim emmeye yeltendi. Ağzına aldı, hiç yabancılık hissetmeden ya da şaşırmadan emmeye devam etti. Şaşıran ben oldum, oysaki tiksinmesini bekliyordum:) Başarılı olamadım.

1. GÜN:
Tuzu çok fazla suyu ise çok az koyup bir karışım hazırladım. Göğüs ucuma sürdüğümde beyaz bir tabaka ile kaplandı.

Yine uyku vakti, emmek için ağzını dokundurdu ve hemen çekildi. Şaşırmış ve yüzü ekşimişti. "Bu ne şimdi böyle yaaaa" der gibiydi. Bir kez daha denedi, ııığığğğ, bir kez daha.....

Hemen hazırladığım günlük sütünü verdim. Biberonun tamamını bitirdi ve uykuya daldı.

Kendimi çok kötü hissettim.

Akşam yatarken yine aynı metodla ve yine biberonu bitirerek uyudu.
Peki ya göğsümde kalan süt ne olacak? O kadar ağrı veriyor ki!!!!
Gece çok huzursuzdu, sürekli uyandı, bir kez emzirdim, uykudaydı ve sanırım yarım saat emdi:)

2. GÜN:
Öğlen uykusunda göğsüme aynı işlemi uyguladım, yine emmek istedi, tuzu algıladığında çok bozuldu, eliyle tuzu temirleyip bana yedirmeye çalışıyordu...Yine biberonla süt verdim ve uyuyakaldı.

Akşam yatarken artık emmeye yeltenmedi, sütünü içerek uyudu.
Gece çok huzursuzken bir kez emzirdim. Göüsümü görünce önce kafasını çevirdi, sonra hemen geri dönüp emmeye başladı.

3. GÜN:
Öğlen ve akşam emmeye yeltenmedi, gece bir kez emzirdim.

4. GÜN:
Gece de emmedi, uyandığında su verdim, uyuyakaldı.

Bugün 5. günümüz, ben yine emzirmediğim için mutsuzum ama büyüdüğünde; onun için kesmek daha zor olacak diye düşündüm.

Emziren anneler bilirler, emmeye başladıklarındaki yüzlerinin aldığı ifadeyi...,emdikten sonraki keyiflerini.....Kendimden koparmak çok zor oldu benim için.

Çok da moralimi bozmayıp, şimdi kızımla daha farklı şeyleri paylaşıp onlarla eğleniriz ve keyifleniriz diye düşünüyorum. Örneğin dün boya kalemleri aldım. Onun için daha erken ama benim çizdiğim bebeği çok sevip, defteri yanında taşımaya başladı:)

Annelere tavsiyem; sizin ve bebeğiniz için en doğru zamana karar vermeli, sütten kesme işlemine başladığınızda "kararlı" olmalısınız.
Bu bazı anneler ve bebekleri için 6 ay, 8 ay,12 ay, 24 ay olabiliyor.

SEVGİLİ TECRÜBELİ ANNELER....

ANNE SÜTÜNDEN KESME HİKAYELERİNİZİ YORUM OLARAK YOLLAYARAK, DİĞER ANNELERE YARDIMCI OLMAK İSTER MİSİNİZ!!!

Anne Sütünden Keserken Dikkat Edeceğiniz Noktalar


Bebekle İlgili Olanlar:


  • Bebeğinizi tanıyorsunuz. Onu çok fazla sinirlendirmeyin. Zira sakin bir bebeği huzursuz bir bebeğe dönüştürebilirsiniz.
  • Emmek istediğinde, konuyu değiştirin, yeni oyunlar bulun ve ona öğretin.
  • Bütün işinizi bırakın ve sadece bebeğinize konsantre olun. Aklına sizi emmek geldiğinde hemen elinizin altında oyalayıcı birşey olsun.
  • Yakası kapalı bir giysi giyin. Hatta göğsünüzü hissetmemesi için sarın ya da sıkı çamaşır giyin.
  • Emmek isteyeceği zamanlarda yapabiliyorsanız dışarı çıkarın, gezdirin.
  • Uyku zamanlarına gezmeye çıkın, arabasında uyuyakalsın.
  • Emmek istediğinde, gizlice göğsünüze tuzlu suyu sürün ve "bak, artık bu tuzlu" yu gösterin.

Anneyle İlgili Olanlar:


  • Bebeğiniz emmediği için sütünüz birikecek ve ağrı yapacak.
  • Göğsünüzü rahatlatacak kadar sağın.
  • Çok sağarsanız yine sütünüz gelmeye devam eder.
  • Sütten keserken kararlı olun.
  • Psikolojik açıdan emzirmediğiniz için kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Ama bebeğinizi ömür boyu emziremeyeceğinize göre, bu güzel paylaşımın yerine başka güzel bir paylaşım koyun.
  • Eşinizden destek alın.

5 Aylık Bebeğin Beslenmesi - 2


Hiç bir anne düşünemiyorum ki doğumdan sonraki ilk günden itibaren, "acaba sütüm bebeğime yetiyor mu?" demesin.

Bazılarımız bebeği zorlamadan iyilikle çok yedirmeye çalışırız, bazılarımız da ağzına tıkarak zorla çok yedirmeye...

Her ikisinde de annelerin düşündüğü tek şey "iyi anne olmak"tır.

Halbuki bebeğimizin de bir kişiliğinin olduğunu, eğer az yiyorsa bir sebebinin olabileceğini, çok yemenin de o kadar iyi olmadığını hep unuturuz.

Daha önceki 5 Aylık Bebeğin Beslenmesi yazıma gösterdiğiniz ilgiden ve yaptığınız yorumlardan yine "beslenme" ile ilgili yazı yazma gereği duydum.

Bebek 4. ayını tamamladıktan sonra katı yiyeceklerle "tanışma" zamanı gelmiş oluyor. 5 ayı tanışmayla geçiyor.

İlk meyve püresiyle başlanıyor, 1. gün 1-2 kaşık,2. gün 4-5 kaşık, 3. gün bir fincan ve çoğartarak bir su bardağına kadar ilerleniyor.

Ben önce kayısıyla başladım. Bebeğimin 5. ayı yaza denk gelmişti. Fincan seviyesine getirip diğer meyveye şeftaliye geçmiştim.

Bir kaç meyveyle tanıştıktan sonra sebzelere geçiliyor. Az suda haşnayarak pişiriliyor ve rondodan geçirmeden çatalla ezerek yediriliyor. Özellikle hem meyve püresinin hem de sebze püresinin az da olsa pütürlü olmasına dikkat edilmesi gerekiyor.

Bebek yeni yiyecekleriyle tanışırken bazıları ona kabız ya da ishal yapabiliyor. Bu durumda onu kesip diğerine geçiliyor.

Hiç birisi için israr edilmemeli ve ay sonunda ancak su bardağı kadar fazla verilmeli. Zira yeni tanıştığı yiyeceklere yavaş yavaş alışmalı.

Tabi 5. ayında bebeğin ana öğünleri anne sütü ya da devam sütlerinden.
5. ayın sonunda artık bir öğünü bu katı (bir su bardağı) yiyeceklerden verebiliyorsunuz.

Benim bebeğim o ayında üç saatte bir besleniyordu.

Sabah 08.00'de emzirip işe gidiyordum.
11.00-11.15'de sağılmış anne sütü biberonla bakıcısı veriyordu.
14.00-14.15'de ben emziriyordum.
17.00'de az miktarda biberonla anne sütü
Gündüz 2 ya da 3 kez uyuyordu.
19.00'da Milupa'nın devam sütünü içirip uyutuyordum
23.00'de emziriyordum.
Gecede iki kez emmek için kalkıyordu.

17.00 seansına 5. ayın sonunda meyve püresini koymuştuk. Hem Ela'nın hoşuna gitmişti hem de benim:) Çünkü 19.00 seansında devam sütü vermeyip sağılmış anne sütü veriyordum.

Şimdi bazı otoriteler ve kaynaklar, bebeğin 6. aya kadar sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğini savunuyor; bazıları da 4. ayında bebeğin çiğnemeyi öğrendiğini ve katı yiyeceklere başlanabileceğini...

Biz doktorumuza güvenip başlattık.

Benim kızım şimdi 13. ayında. 5. ayda yani "tanışma" ayında çok yiyecekle tanıştığı ve hiç zorlamadığım için, şimdi gayet rahat ve zevk alarak yemek yiyor. Yeni tanıştığı yiyecekleri "mızmızlanarak" değil "hammm" diyerek yiyor.

Geçen gün doktor kontrolünde bu sebeple doktorumuz Meral Saraçel Hanım'a teşekkür ettim. (Bu konuyla ilgili M.Saraçel'in bir ropörtajını buldum.)

Bebeğinizin severek ve iştahla yemek yemesinde; kişiliği, sizin yemek yedirme anlayışınız, yemek saatleriniz de çok önemli yer kaplıyor.
Bir dahaki yazımda bunlara değineceğim.

26.03.2008

Örgü Tavşan

Bu tavşan kızımın yaş günü hediyesi oldu.
Bitirmek için gece 02'lere kadar uyumadım ama; Ela'nın onu gördüğünde gözlerini açışı ve "cici" diyerek sarılışı... herşeye değdi:)

Yapılışı:


Düşündüğüm tavşanı önce bilgisayarda (elle de çizilebilir) çizdim. Büyüklüğünü ayarlayıp bastırdım. Sık sık kağıttaki çizime ölçtüm. Tığla bebe yünüyle ördüm.

Siz de tavşanı yapmak isterseniz, aşağıdaki çizimi kopyalayıp büyüttürebilirsiniz.

Baş: Beyaz iple 10 tane ikili trabzanla başladım. 2. sırada 20, 3. sırada 26 diye arttırarak devam ettim. Başın en kalın yeri 65 olana kadar ördüm, sonra kesmeye başladım. 4o tane trabzan kalana kadar kesmeye devam ettim ve bitirdim.

Gövde: Yeşil ipten 45 tane zincir çekip üzerine 40 tane ikili trabzan yaptım ve birleştirdim. 10 sıra ördüm. En kalın yeri yani en alt kısmı 56 tane olana kadar ördüm ve bitirdim.
Gövde üstü altı açık konik bir şekil oldu.

Altını popo olacak şekilde kapatmak gerek. Beyaz ipten yuvarlak, tepsi gibi düz bir parça ördüm. Gövdenin altını kapatacak büyüklükte oldu.

Bacaklar: Beyaz iple 10 ikili trabzanla başladım, 8 sıra ördüm. En kalın yerinde 28 ikili trabzan oldu.

Kollar: 8 ikili trabzanla başladım, en kalın yerinde 16 trabzan oldu. 8 sıra ördüm. İlk iki sırayı beyaz iple, geri kalanı yeşille ördüm.

Kulaklar: 10 zincir çekip üzerini sık iğneyle devam ettim. Uzunluğu yeteri kadar olunca keserek ucunu sivrilttim.

Kuyruk: 8 ikili tarabzanla başladım, en kalın yerinde 16 trabzan oldu, keserek parmağımın sığacağı kadar (içini doldurmak için) devam ettim ve bitirdim.

Gözler ve Ağız: Gözlerini sık iğneyle, ağzını zincir çekerek yaptım.

Şimdi en keyifli an. Hepsinin içine elyaf doldurdum ağızları açık kaldığı için iple bir kaç kez çapraz bir şekilde diktim(elyaf çıkmasın diye). Sonra hepsini birbirine diktim. Dikerken bacaklara dikkat etmek gerek. Kafanın ortasında olması ve tavşanın oturabiliyor olması gerekiyor.
Bu arada Ankara'dan gelen annemin katkılarına da teşekkürler



Ve işte "Pamuk Tavşan"

21.03.2008

Enfeksiyonu Önlemek İçin Yapabileceğiniz 3 Şey

Hasta








Bu gün kızımın doktor kontrolü için hastaneye gittik. Gayrettepe Florance Nightingale Çocuk Bölümü.
Sıramızı beklerken hepimizi çok ilgilendiren bir konunun broşürü gözüme çarptı. Sizinle paylaşmak için hemen aldım. Enfeksiyonla ilgili hepimizin bilmesi gereken çok önemli şeyler yazıyor:

ENFEKSİYON NEDİR?

Mikropların canlı dokuya yerleşmesi ve hastalık yapmasıdır.
Her enfeksiyon hastalığının farklı belirtileri olmasına rağmen genel olarak ateş, öksürük ve ishal gibi belirtileri vardır.

ENFEKSİYON OLUŞUMUNU NELER ETKİLER:

Bireyin yaşı, beslenme durumu, başka bir hastalığın olması (şeker, kalp, kanser gibi) ve şuurunun kapalı veya yatağa bağımlı olması bu etkenlerdendir.

ENFEKSİYON NASIL BULAŞIR:

Solunum yoluyla
Sindirim yoluyla
Enfeksiyonlu bir hastayla temasla
Cinsel ilişki ile bulaşır.

ENFEKSİYONU ÖNLEMEK İÇİN YAPABİLECEĞİNİZ 3 ŞEY:

1. Ellerinizi yıkayın


Enfeksiyon oluşumunda en önemli organ ellerdir.
Sabun ve sıcak su kullanın. Ellerinizi en az 15 saniye boyunca ovalayın.
Yemeğe dokunmadan veya yemeden önce ellerinizi yıkayın. Tuvaleti kullandıktan, çöpü çıkardıktan, bebek bezi değiştirdikten, para alışverişinden veya evcil hayvanla oynadıktan sonra elleriniz yıkayın.
Doktorlar, hemşireler, dişçiler ve diğer sağlık bakımı sağlayıcıları bir çok bakteri ve virüsle karşı karşıya kalırlar. Bu yüzden sizi tedavi etmelerinden önce ellerini yıkamaları konusunda uyarın.

2. Ağzınızı ve burnunuzu kapatın


Bir çok hastalık aksırık ve öksürükle bulaşır.
Aksırdığınızda veya öksürdüğünüzde mikroplar 90 cm veya daha fazla yol alabilir. Hastalandığınızda öksürüğünüzü kontrol etmeniz enfeksiyonun başlarında yayılmasını önleyebilir.
Mendil kullanın. Mendilleri evinizde, işinizde ve cebinizde yanınızdan ayırmayın. Kullanılmış mendilleri atmayı ve ellerinizi yıkamayı unutmayın.
Mendiliniz yoksa ağzınızı ve burnunuzu dirseğinizin kıvrımıyla veya elinizle kapatın. Elinizi kullandıysanız sonrasında hemen yıkayın.
Hastanede ve evde bulunduğunuz iyileşme sürecinizde, grip, nezle ve diğer bulaşıcı hastalığı olanların ziyaretine izin vermeyin.

Yakın temastan kaçının


Ateş veya bir bulaşıcı hastalığın diğer belirtilerinden rahatsızsanız evde kalın ve başkalarıyla gözükmekten kaçının. İşi veya okulu arayıp hasta olduğunuzu söyleyin.
Tıbbi tedavi almaya gittiğinizde, bekmeme odasındakilere bulaştırmamak için yapabileceklerinizi sorun.
Bu adımlar soğuk algınlığı, grip, nezle ve aşağıdaki hastalıkların yayılması önleyebilir.

* Zatürre

* Verem

* SARS

* Tüberküloz

* Boğmaca

* Su çiçeği

* Kabakulak, kızamık ve kızamıkçık

Tüm anneler adına bunlara ek olarak;


Biz büyükler hastalıkla bir şekilde mücadele edebiliriz ama minik bebeklerin bulaşıcı hastalığa yakalanmaları onları çok etkiliyor. En az 15 20 gün hastalıkları sürüyor. Minik bünyeleriyle; ateş çıkması, başlarının ağrıması, iştahsızlık gibi onlar için ağır belirtilerle mücadele etmek zorunda kalıyorlar.

LÜTFEN bir bebeğe yaklaştığınızda, hasta olmadığınızdan ve ellerinizin mutlaka temiz olduğundan emin olun.

20.03.2008

18.03.2008

Dekorasyon ve Tasarım Fuarı

Geçen hafta sonu radikal bir fikir değişikliğiyle ailece fuara gittik. Ben mesleğimin verdiği karşı konulmaz arzu ile kızımın bu tarz yerler için küçük olması arasında gidip geldim. İçeride çok kalmamak üzere gitmeye karar verdik.

İzlenimlerimi sizinle paylaşmak istedim.

Fuar 1

En çok bu stantda durakladık. Cahide Erel seramik ve cam sanatçısı. İşleri mükemmel. Bana iki tane CD verdiler, her birine bakmaya doyamıyor insan. Bu ürünün adı Yaşam Çiçeği, her birinin de öyküsü var.

12.03.2008

Ara Öğünler İçin Kek Tarifi

Zeytinli Kek







Geçen yıl aldığım Sahrap Soysal'ın "Anne Ben Acıktım" kitabını karıştırırken çok güzel tarifler buldum.
Çocuklar için besleyici ve meyve suyuyla yiyebilecekleri çok güzel bir kek tarifi vereceğim. Ben 11 aylık kızıma bile yediriyorum.
Çocuklarınız partilerine rahatlıkla yapabileceğiniz bir kek bu.

Zeytinli Peynirli Kek

3 adet oda sıcaklığında yumurta
Yarım çay kaşığı tuz
1 Su bardağı yoğurt
1 Su bardağı sıvıyağ
1 Su bardağı çekirdekleri çıkarılmış doğranmış siyah zeytin
Yarım su bardağı rendelenmiş beyaz peyniz
3 Adet taze nane yaprağı veya 1 yemek kaşığı kuru nane
3 Adet yeşil soğanın sadece yeşil kısımları
1 Adet kabartma tozu
3.5 Su bardağı un
Bebeğinize yedirecekseniz, zeytinin ve peynirin tuzunu alın ve ekstra tuz koymayın.

Yapılışı:
Yumurtaları tuzla beraber çırpın. İçine yoğurt ve sıvıyağı ekleyip, 2-3 dakika daha çırpmaya devam edin.
Sırasıyla zeytin, peynir, ince kıyılmış nane yaprağı, ince kıyılmış taze soğanı ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.
Unu ve kabartma tozunu azar azar ilave ederek karıştırmayı sürdürün.
Kek hamurundan biraz daha kıvamlı hamurunuzu iyice yağlanmış orta boy, kenarları yüksek bir kalıbın içine yayın. 175 derece ısıtılmış fırında 40-45 dakika pişirin. Fırından çıkarıp ılımasını bekledikten sonra dilimleyip servis yapın.
Ben yarım ölçü yapıyorum ve sıvı yağ yerine tereyağı kullanıyorum.

Afiyet olsun.
Bu yazı Annelerin Günlüğü'nden alınmıştır

10.03.2008

Örgü Oyuncak Bebek

Bebeğim için işimi bırakmaya karar verdiğimde çok korkmuştum evde ne yaparım diye.
Çok yoğun bir iş temposundan ev hanımlığına geçişim hızlı olmuştu. Zaten bebek tüm vaktini alıyor annenin.
O kendi kendine oynadığı zaman da "el işi göz nuru"....:)
Bebeğime el işi bir şeyler yapmak çok zevk aldığım bir hale dönüştü. Artık bu tarz işler yapmadan duramıyorum.
Şimdi de örgüden oyuncak serisine başladım.

Yapılışı:

Domino'nun 8 numara nakış ipini ik kat yaptım. Tığla göz kararı ilmek çekerek (bu gövde için 20, kollar için 10, bacaklar için 15 gibi olabilir)başladım.

Üçlü trabzanla ördüm.

Kafasını 5 zincir çekerek ve içini yine üçlü trabzanla devam ederek önce sıkça arttırdım. Sonraki sırada o kadar kestim ve kafa oluştu. Altını, içine parmak girecek kadar açık bıraktım ki içine elyaf koyabileyim.

Hepsini aynı nakış ipiyle diktim ters çevirdim ve içlerini elyafla doldurdum.

İşte bu kadar...
Örgüden yapılmayacak bişey var mı!! Bundan sonra top, fil, tavşan...örmek istiyorum :)

Başka el işi oyuncaklar görmek isterseniz BURDAN ya da BURDAN görebilirsiniz.
Kolay gelsin....

7.03.2008

11 Aylık Bebeğin Yemek Yemesi

Biz Ela 3 aylıktan itibaren kahvaltı yaparken yanımıza oturttuk. Bizi izledi, bazen yediklerimden minicik tattırdım. Bir müddet sonra bizi izlerken ağzını şapırdatmaya başladı:)
O zamanlar sadec anne sütü içiyordu. 4 aylıkken doktor tavsiyesiyle gıdalara başladıktan sonra bizim yediklerimize daha çok göz dikmeye başladı.
Şimdi kızım, yaklaşık3 aydır; kahvaltıda peynir, domates, yumurta; ana öğünlerde çorba yanında pilav ya da makarna; ara öğünlerde portakal suyu ya da meyve yiyor.
Yemek yerken bizi taklit ediyor. Elindeki kaşığını tabağa deydirip ağzına götürüyor. Bu hareketini gördüğümde artık kaşığına birşeyler koyma vakti geldi diye düşündüm.
Mama sandalyesinin altına bir örtü seriyorum ve kaşığına pilav koyuyorum. O kaşığı ağzına götürüp bir kaç tane pirinç tanesini ağzına "kendi" atıyor ya, o kadar mutlu oluyor ki!!!
Düdük makarnayı da çatalına takıyorum ama genelde parmağına takıp yemeyi seviyor:)
Bir seferde çiğneyip yutabileceği kadar köfteler hazırlıyorum, çatalına takıp eline veriyorum.
Eğer hasta değilse her yemeğinden zevk alıyor.
Peşinden koşup ye ye demeden, televizyon karşınında yedirmeden de bebeklerimize çocuklarımıza damak zevki kazandırabiliriz.
Kendi yapabileceği şeyleri yaptığında kendine güvenini davranışlarından gözlemleyebilirsiniz.