5.12.2007

8 Aylık Bebeğe YemekTarifi

Sebzeli Çorba
Birer adet...
Kabak
Patates
Havuç..
Koyun eti ya da tavuk eti (mutlaka katın)
1 yemek kaşığı pirinç
1 yemek kaşığı şehriye
Zeytin yağı
Biraz Dere Otu
Su
Yapılışı:
Tüm malzemeleri bir tencereye koyup pişirin. Suyu çok olmasın. Piştikten sonra zeytinyağını koyun. Robotla karıştırın. Bebeğiniz taneleri rahat yutamıyorsa fazla karıştırın ama benim tavsiyem biraz da olsa tane bırakmanız.
Bu tarifi siz de zenginleştirebilirsiniz. Ben mısır da koyuyorum, pırasa, soğan, sarmısak, kereviz de....
Kırmızı etlerden "koyun eti" yazmamdaki sebep daha çok protein olması.

Mercimek Çorbası
1 Yemek kaşığı kırmızı mercimek
1 Yemek kaşığı şehriye
1 Yemek kaşığı irmik
1 Küçük patates
Koyun eti ya da tavuk eti (mutlaka katın)
Zeytin yağı
Biraz Dere Otu
Su
Yapılışı:
Yeşil mercimek kullanırsanız; gaz yapmaması için önceden ıslatın ve bir taşım tek başına pişirin ve suyunu dökün.
Çorbaları günlük ya da 2 günlük yapın.
Bebişlere Afiyet Olsun...

3.12.2007

Çocuk Esirgeme Kurumuna Yardım

Sevgili okurlar sevgili anne ve babalar;
Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu'ndaki çocuklar çok zor durumdalar. Ben de bir yakınımdan bana gelen bir maille öğrendim.
Çocukların şampuanı, bisküvisi, çamaşırı yokmuş:(
Kendi çocuklarımıza marka çamaşırlar şampuanlar vücut kremleri aldığımızı düşündüm de...
Ordaki çocukların şampuanları sabunları olmadığı için saçlarını traşlamışlar:(
Bu sadece Küçükyalı'daki çocukların ihtiyaçları. Kimbilir diğer Çocuk Esirgeme Kurumlarındakilerin nelere ihtiyacı var.
LÜTFEN YARDIM EDELİM...
Ben kendi adıma büyük bir kutu hazırlayıp götüreceğim.
Detaylar aşağıda.....,

KÜÇÜKYALI ÇOCUK ESIRGEME KURUMU ACİL İHTİYAÇ LİSTESİ

Mine AYTAÇ Meslek Komiteleri Şube Sorumlusu

Tel : 0 212 252 29 00 -242
Fax : 0 212 249 39 63


Aşağıda detaylarını göreceğiniz üzere Küçükyalı Çocuk yurdunun acil ihtiyaçları bulunmakta.. yardım edebileceğini düşündüğünüz herkese iletin ltf.

Haftasonu gittiğimiz Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu Kimsesizler Yuvası'nda kaldı aklımız. Yardım etmek, birazcık dahi olsa insan sıcağı verebilmek çok önemli bu miniklere. Bu çocukların bir çoğu terkedilmiş, kalanı da ailesi olan ama fakir çocuklar. Ailelerfakir oldukları için getirip buraya bırakmışlar çocuklarını. Birazcık da ırak savaşından kaçarken dağılan ailelerin çocukları var. Yuvanın müdürü ve çalışan yetkilileriyle konuştuk. Bu çocukların bir çok ihtiyaçları varmış. Eskiden bu kadar muhtaç değillermiş. Ancak son zamanlarda tamamen yardımlarda azalmış, devlet desteği de.... çocukların ihtiyacı olan eşyaları aşağıda yazdım. Belki yardımcı olmak istersiniz diye!

Ayakkabı : 30 ile 42 numara arası en az 180 ayakkabı.

Şampuan : Bir çoğunun saçları sıfır düzeyinde traşlı.Çünkü çocukları yıkayacak şampuan ve sabunları yok.

Yiyecek : Çocukların okullara giderken beslenmelerine koyabilecekleri kuru yiyecekleri yok. Kek, bisküi, kraker gibi türlü yiyecek olabilir. İçecekleri varmış.

Çamaşır : Konuştuğumuz görevliler biraz üzülerek, biraz da utanarak söylediler ki, çocukların iç çamaşırı problemi inanılmaz boyutlardaymış. Toplam 180 çocuk var ve 100 erkek, 80 kız. Çocukların yaşları 7 ile 12 arası değişiyor.

Kırtasiye : Kalem, defter, boya, silgi..... hepsi eksik. Okul çocuğunun neye ihtiyacı varsa, hepsi eksik.

Burada 180 çocuk var. Bu çocuklar 7 ile 12 yaş arası. 100 tane erkek, 80 tane kız çocuk var. Müdür bey ölçü verirken, asla adede göre hareket etmiyor. Çünki fazlasının olmasının zararı olmayacağını, bu fazlalıkları depolarına kaldırdıklarını, ilerleyen zamanlarda ihtiyaç olduğunda çocuklara verdiklerini anlattı. Müdür Şerafettin Bey ve Yardımcısı Hülya Hanım'ın ısrarla söyledikleri bir konu da, yardımların asla para olarak yapılmaması. .. Asla para istemiyorlar ve asla tanıdıkları bir ayakkabıcı vs. vermiyorlar. Şaibe olur diye korkuyorlar. Bu nedenle yapmak istediğimiz yardım konusunda yalnızız. Kendimiz bulacağız.

YARDIM ETMEK İSTERSENİZ SİZLERE AŞAĞIDA ADRESLERİNİ VE MÜDÜRÜNÜN İSMİNİ VERİYORUM.
MÜDÜR : ŞERAFETTİN BEY , MD. YRD. : HÜLYA HANIM
ADRES : ÇOCUK ESİRGEME KURUMU KÜÇÜKYALI KİMSESİZLER YURDU
TEL : 0216 - 417 82 13

2.12.2007

Bebeği Yemeye Alıştırmak

Katı gıdalara hangi ayında başlarsanız başlayın; meyve ya da sebzeleri bebeğinize tanıştırırken rondo kullanmayın. Meyveleri cam rendeyle püre haline getirin, sebzeleri de haşlayıp çatlalla ezin.
Çorba hazırlarken tüm malzemeyi pişirip sonra da rondodan geçirmek çok kolay oluyor. Belki böyle yedirireniz çok da kolay yemeye başlayacak. Ama bu şekilde yedirirseniz pütürlü yiyeceklere alışamayacak. Büyüdüğünde ise çok geç olacak. 1 yaşına girip kek parçasını ağzına koyamayan bebekler gördüm. Ya da çorbasının içindeki şehriye taneleri yüzünden çorbayı yemeyenleri.
Biz Ela'ya daha öncede yazmıştım katı gıdalara 4 aylıkken başladık. Doktoru yutkunmayı bu ayda öğreniyorlar demişti. Meyveleri püre olarak sebzeleri de ezerek tanıştırdım kızıma. İki ay yemeklerine bu şekilde devam ettik.
Şimdi 9. ayında ve dişleri henüz olmamasına rağmen mısır gevreğini tane tane yiyebiliyor:) Muzu sadece parmağımla azıcık ezerek yediriyorum. Çorbasını ise sebze ve et parçalarıyla yapıyorum. Çok rahatlıkla yiyebiliyor.
Katı gıdalara ilk başladığında rondo kullanmamanızı önemle tavsiye ederim. Bir dahaki yazımda 7. aydan itibaren yiyebilecekleri çorba tarifi vereceğim.

27.11.2007

Hamilelik Döneminde Günlük Besin Miktarları

Hamileliğin her döneminde annenin besinlerine çok dikkat etmesi gerekir. Bu bebek ve kendi için çok önemlidir.
Anne bebek için doğru gıdaları yeteri kadar almalıdır çünkü; bebeğin "sağlıklı" büyümesi tamamen annenin yediklerine, dinlenmesine, stresten uzak olmaına kısacası kendine iyi bakmasına bağlıdır.
Anne kendi için doğru gıdaları yeteri kadar almalıdır çünkü; bebek büyümek için anneden alması gerekenleri alır. Örneğin kalsiyum taşıyan gıdaları yeterince almazsanız ileride kemikleriniz ya da dişlerinizle ilgili sorun yaşayabilirsiniz.
Yani siz hem bebek hem kendiniz için yemek yemelisiniz. Hal böyle olunca gereksiz abur cuburları değil de yararlı besinleri tercih etmelisiniz:)
Geçen gün Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi'nde kızımın doktoru için sıra beklerken bir broşür gözüme ilişti. Aşye Baysal ve Gülden Köksal'ın kitaplarından derlenmiş. Aşağıdaki tabloyu incelemenizi ve mümkün olduğunca uygulamanızı tavsiye ediyorum.

24.11.2007

Çocuklarda Egzama

Konuk Anne: Aslı Gürsan
21 aylık olana kadar kızıma anne sütü verdim. Tüm emziren anneler bilirler ki bu dönemde bebekler diğer içeceklerle ve de inek sütü ile pek ilgilenmiyorlar. Herhalde 15 ay civarında ufak ufak inek sütüne alışsın diye kızıma inek sütü içirmeye başlamıştım.
Bir süre sonra bileklerinde ufak kızarıklıklar çıktı. Tabi içtiği süt çok az ve hergün olmadığı için ben onunla bir bağlantı kuramamıştım. Bu kızarıklıkları kaşımaya başlayınca onu bir dermatologa götürmeye karar verdik.
Eylül’ün doğduğundan beri cilt hassasiyeti olduğunu anlattık ve yün alerjisi veya deterjan alerjisi olabilir teşhisi ve bir pomatla doktordan ayrıldık. Aradan bir süre geçmesine rağmen kollarındaki kızarıklıklar geçmedi. Zaman zaman azalıyor zaman zaman artıyordu.
Bu arada anne sütünden de kesmiştim.
Eylül’ü bu sefer kendi çocuk doktoruna götürdük. Nemli tutmamızı kuruluktan olabileceğini söyledi.
En sonunda 22 aylıkken Muğla’ya gittik ve orda Eylül’ün "alerjisi" sıcağında etkisiyle patlak verdi. Bileği, elinin üstü, dirsek içleri ve az kalsın diz içlerine yayılmak üzereydi. Kırmızılıkların üstünde kabarıklıklar, kaşıdıkça kabuk bağlıyordu.
Eylül’ü Marmaris’te çocuk doktoruna götürdük. Görür görmez bana; ‘saman nezleniz var mı?’diye sordu. Evet vardı.
Derhal gıda rejimine iki adet alerji ilacına ve kortizonlu kreme başladık. Gıda rejiminde ilk 15 gün süt, yumurta, sosis, salam, şeker, kola (ki bu son dördünü zaten yemiyorduk) domates, çilek, çikolata, gofret yasaktı.
İlk sabah kahvaltıda çok zorlandık, şaşırdık sonra öğle yemeği neyse insan her şeye adapte oluyor.
1.haftanın sonunda bütün sıkıntılar bitmiş eller, kollar tertemizdi. Tedavinin devamında; tek tek gıdaları denemek vardı.
Sütle başladık ve 2 saat sonra kızarıklık tekrar göründü :(

Hastalık: Egzama ( Atopik Dermatit )
Çok üzüldüm ve zor günler geçirdim. Süt alerjisi illa bağırsak bozukluğu vs ile olmuyor bu şekilde de reaksiyon verebiliyormuş.
Yaptığımız rejimi bir daha ki yazımda anlatacağım.

23.11.2007

Bebek Bakımı Takipçilerine Teşekkür

Doğum yaptıktan ve 2 ay geçtikten sonra bu yaşadığım tecrübelerin sadece ben de kalmaması gerektiğini, ihtiyacı olan herkese anlatmam gerektiğini düşünmüştüm.
Bu yüzden de bloğu hazırlamıştım.
Bloğumdaki amacım açık ve net: Bayanların doğum öncesi ve sonrasında, yaşayacakları muhtemel olayları onlara hatırlatmak, bilmeyenleri bilgilendirmek.Kendi tecrübelerimi paylaşmak.
Doğrusu ilk başladığımda bu kadar okuyucu sayısına ulaşacağımı hiç düşünmemiştim. Herkese teşekkür ederim. Umarım paylaştığım tecrübelerim işinize yarıyordur.

Tabiki benden de tecrübeli anneler var.
Bloğumu bugünden itibaren "konuk anneler"e açıyorum.
Okuyuculara yararı olacağını umduğunuz, bebeğinizle birlikte başınızdan geçen her türlü olayı burda yayınlayabiliriz.
Katılımlarınızdan mutluluk duyacağım...

20.11.2007

Pnömokok

Son zamanlarda televizyonda çıktığını görmüşsünüzdür.
Eğer bebeğiniz varsa bu yazımı okumanızı öneriyorum.
Geçmiş tarihli bir yazımda "Bebekler ve Alışveriş Merkezleri"nin ilişkisini yazmıştım.
Her gördüğüm anne ya da babaya; bebekleri lütfen kalabalık, havasız yerlere sokmayın diyorum. Onlar da ama alışveriş merkezlerinde havalandırma var diyorlar :) Evet var, ama bu havalandırma bebeklerin henüz çok nazik bağışıklık sistemi için hiç uygun değil. Ve ben bunu mesleğim gereği iyi biliyorum.
Yakın bir arkadaşımın başından geçen olayı kısaca paylaşmak istiyorum.
13 aylık kızları bir gece ateşleniyor. Şurup veriyorlar düşmüyor, 4 kez duş aldırıyorlar düşmüyor. Sabaha kadar bekleyip acile götürüyorlar. Çok kuvvetli antibiyotikler veriliyor, ilikten su alıp testler yapılıyor....Sonuç Pnömokok virüsü almış ve Menenjit başlangıcı.
21 gün hastanede kaldılar, düşünebiliyor musunuz annenin ve 13 aylık bebeğin çektiklerini.
Şükürler olsunki bebek virüsten tamamen temizlenmiş şimdi iyi.
Tedavi eden doktorların tavsiyesi ise "temiz hava aldırmak" olmuş.
Hepimizin kulağına küpe olsun.
Hayatımızda bir müddet alışveriş merkezlerinden uzak duralım. Bence; bebeğimizin sağlığı için bunu kolaylıkla yapabiliriz.
Tabiki şehirde yaşamak bir sürü mikropla, hastalıkla burun buruna olmak demek.
Ama bunların hepsinin toplandığı ve bebeklerimizin minik ciğerlerini hedef alan kapalı alanlardan uzak durabiliriz. Bu siteyi incelemenizini öneririm SEN KORK PİNÖMOKOK

15.11.2007

8 Aylık Bebeğin Kahvaltısı

Bizim doktorumuz sayesinde kızım akranlarından daha erken başladı "yemek" yemeye. Yutkunmayı 4. ayda öğrendikleri için meyve pürelerine başladık.
Sonraki ay ana öğüne dönüştü, çorbalar değişik tatlar...
Hepsini de çok sevdi kızım, gayet iştahlı yedi.
İki aydır da KAHVALTIda bizim yediklerimize ortak oldu:
1-Milupa'nın 8 tahıllı-ballı Kahvaltılığı + Anne Sütü + Pekmez
İki yemek kaşığı ve aldığı kadar sütle bulamaç yapıyorum, bir çay kaşığı pekmez koyuyorum.
2-Yumurtanın sarısı + Ekmek içi
Az ekmekle yumurta sarısını bir lokma olacak şekilde elimde hazırlayıp veriyorum.
3-Tuzsuz Beyaz Peynir + Ekmek içi
Beyaz ezine peynirini yoğurt suyunda bekletip tuzunu alıyorum...
4-Tuzsuz zeytin + Ekmek içi
Yine tuzunu aldığım zeytinle ekmek içini beraber veriyorum.
5-Domates + Ekmek içi
Domatesin kabuğunu soyuyorum, çekirdeksiz kısmından ekmekle beraber veriyorum.

Milupa'yla hazırladığım bulamaç sabit kalmak koşuluyla listedekileri dönüşümlü olarak veriyorum.
Ama mutlaka gün aşırı yumurta vermeye çalışıyorum.
Kızım; kahvaltıda sadece bulamaç değil de farklı şeyler yediği için her lokmaya ağzını açıyor.
Yukarıdaki listeyi tavsiye ederim.
DİKKAT:
Ela, 4. ayda katı yiyeceklere başladığı için 8. ayında bunları rahatlıkla yiyebiliyor. 6. ayda yemeklere başlayan bir bebek bu listeyi yiyemeyebilir. O yüzden lütfen doktorunuza danışın.

9.11.2007

Bebeğe Gaz Yapan Yiyecekler

Ela'ya 5. ayından beri bazı sebzeleri ve tahılları vermekte tereddüt ettim. İlk tanıştığı dönemlerde bir iki kaşık aldığıu için fark edemiyordum. Ama şimdi hangi yiyeceğin ona gaz yaptığını çok iyi biliyorum. Yiyip yattıktan yarım saat sonra ağlayarak uyanırsa çorbasında gaz yapan bir şey var demektir:) Gaz ilacını verince sakinleşip uyumaya devam ediyor. Biz doğduğundan beri "Neo Baby Gripe Mixture" gaz ilacını kullanıyoruz.(lütfen doktorunuza danışmadan kullanmayın)
Çok minikken uyumaya bir saat kala verdik mi gazını rahatça çıkartıp mışıl mışıl uyuyordu.
İşte GAZ YAPANLAR LİSTESİ:
Bebeğin Yedikleri:
En başta Brokoli,
Lahana,
Yeşil mercimek
Annenin Yedikleri Sütle Geçenler:
Portakal
Mercimek
Nohut
Her anne tecrübe ettikçe kendi bebeğine neyin gaz yaptığını anlayacaktır.
Bence her yiyeceğe her besine alıştırmak azar azar tattırmak gerekir.

2.11.2007

7 Aylık Bebeğin Vücudunu Tanıması

7, 7.5 aylık bebekleri olanlar bilir. Bu ayda kendi elleri ayaklarına daha dikkatli bakarlar. Hatta bir eliyle diğer elinin parmaklarına dokunur, ayak parmaklarındaki tüm parmaklarının yerini bilir. Ayağı ağza almayı da tabi.
Bunu kendi kendilerine öğrenirler. Siz onun vücudunu daha iyi tanıması için şöyle bir işlem yapabilirsiniz:
Her gün aynanın karşısına geçip onunkileri "Ela'nın gözü, burnu, kulağı..." diye gösterin. Sizinkileri de bebeği karşınıza alıp kendinizde gösterin. "Annenin gözü, burnu, kulağı..."
Bu alıştırmayı hergün yaparsanız, bir hafta sonra, minik bir parmağın gözünüzü kulağınızı incelemeye başladığına şahit olabilirsiniz.
Her şeyi, vakti gelince bir ay erken bir ay geç yapıyorlar zaten.
Bu tarz alıştırmalar onlararın zekasına yardımcı olacaktır.

31.10.2007

Bebeklerle Evde Zaman Geçirmek

Kızım 7.5 aylık oldu. Ben de işi bıraktım ve bütün gün onunla birlikte evdeyiz. İlk günlerde her dakikamızı birlikte geçiriyorduk. Hem bendeki "ohhh kızımla evdeyim" duygusu hem de ondaki "aaaa bu evdeki annem değil mi" duygusundan dolayı, biz oyun oynarken bile kucak kucağaydık.
İki gün içinde Ela, beni tuvalete bile yollamaz oldu. Odadan mutfağa bile gitsem arkamdan mızmızlanıyordu.
Ayrıca benim bilgisayarda yapmam gereken işler de oluyor. Ela uyuduğunda hangi işi yapacağımı şaşırıyordum.
Bu böyle olmayacak dedim.
Kendime günlük "yapılacaklar" listesi hazırladım.
Kahvaltı
Aynada Ela'ya burun ağız tanıtmak (bu konuyu bir dahaki yazımda anlatacağım)
Bebek...Anne
Oyun......Evi toparlamak
Ara öğün
Uyku.....Dinlenmek
Jimnastik
Park
Öğle yemeği
Uyku...Bilgisayar çalışması
Oyuncaklarla oyun...Anne bilgisayarda çalışıyor
Oyuncaklarla oyun...Yemek hazırlığı
Ara öğün
Dışarda gezinti
Oyun...Yemek hazırlığı
Akşam yemeği
Uyku...Anne ve baba dinleniyor
Ben iş yaparken çok güzel kendi kendine oynuyor.
Onu ihmal etmeden kendime ve evime de zaman ayırmaya başladım.
Her an yanyana olmak onun psikolojisi için de doğru değil. Bu konuyla ilgili güzel bir yazı okudum
Böyle plan yapmam benim de bebeğim için de iyi oldu, tavsiye ederim.

29.10.2007

Cumhuriyet Bayramı


Biz çocuklarımızı Atamıza, atalarımıza yakışır bir şekilde, vatan sevgisiyle büyütüyoruz.
Cumhuriyetimiz kutlu olsun...

27.10.2007

Kız Bebeklere Yelek




Sadece kızlara değil erkeklere de çok yakışır.
Ben böyle iki üç renkle desenli örgü örmeyi sevgili Duygu Hala'mdan öğrennmiştim. Daha ilkokuldayken üç dört renkli, kilim desenli çoraplar örerdik.
Kızıma hamileyken o günlerim aklıma geldi :) Elimde olan erkek rengi maviyle kızıma yelek ördüm:)
Yapılışı;
İki renkle motif oluşturmak hiç zor değil, korkutmasın sizi.
Zaten sizin için motiflerin grafiklerini de çizdim.
Tek dikkat etmeniz gereken 2. rengi, örgünün arka tarafından hep yürütmeniz.
Eğer yürütmezseniz, yeleğin iç tarafında uzun uzun sarkan ipler oluşur.
Nasıl olacağı, yani yeleğin tersi yaka kısmından gözüküyor.
Renkleri kontrast iplerle daha hoş yelekler yapabilirsiniz.
Ben bebek yeleklerinde hep çıt çıtı tercih ederim. Nedense bana düğme ve ilikten daha pratik gelir.
Çıt çıtın dikişlerini kapamak için de pon ponları diktim.

25.10.2007

7 Aylık Bebeğe Ara Öğün

Çok güzel bir kitap geçti elime geçenlerde. Kızını 2 yaşına getirmiş bir arkadaşım verdi. Kitabın adı "Bebeğimin Menüsü" Senem Tüten Mestçi hazırlamış. İçinde kolay tarifli bebek yiyecekleri var.
Bunlardan birini sizinle paylaşmak istiyorum. İşinizi kolaylaştıracağını ve sizin bebeğinizin de seveceğini düşündüğüm bir tarif.
Yarım armut
Yarım elma
Tarçın
Şeker
Meyveleri ince rendeden geçiriyorsunuz, bir çaykaşığından az tarçın, çay kaşığı kadar da şeker koyup ateşte karıştırıyorsunuz. Aynı elmalı pasta içi gibi değil mi!
Benim kızım çok sevdi. Siz de ara öğünlerde bu karışımı verebilirsiniz.

22.10.2007

7 Aylık Bebeğe El Yapımı Oyuncak



Para harcamadan kendinizin yapacağı, hatta 10 dakikanızı alacak bir oyuncak, bebeğinizi bir kaç gün oyalayacaktır.
Oyuncaklar onların beyin gelişimi için çok önemli. Aylarına göre oyuncak almaya özen gösteriyorum. Ama yeni oyuncağın oynama süresi 1 bilemediniz 2 gün. Sonra bıkıyor Ela'cık. Sadece benim kızım değil tüm çocuklar için geçerli bu. O yüzden, her zaman hazır almaktansa bazen kendiniz oyuncak yapabilirsiniz.
Benim bu kez yaptığım "naylon adam"ın başka bir sebebi daha var. O da diş kaşıyıcı olması.
Evet naylon küçük çöp torbalarından yaptım. 4 taneyi birbirine bağlayarak bir oyuncak yarattım. Benimki insana benzedi. Siz tavşan ya da köpek bile yapabilirsiniz.:)
Her düğüm kızım için diş kaşıyıcı oldu. Hazır alınan diğer diş kaşıyıcılar oyuncak sepetine....

16.10.2007

Bebekler ve Müzik

Kızım 6. ayını bitiriyor. Artık kulakları her sese duyarlı. Müzik çalan oyuncaklarını çok seviyor.
Geçenlerde pazarlamacı bir tanıdığımla karşılaştım.
Bebekler için müzik cd'leri satıyordu. 8 tanelik bir paket oldukça pahalıydı. Ninniler, mozartlar vs..
Bir an almalıyım! diye düşündüm. Araştırmak için bir kaç gün izin istedim.
Bu cd'lerin piyasada daha düşük fiyatlı olması bir yana, bir psikologdan duyduğuma göre; bebekler için hangi müziği çaldığınızın bir önemi yok. Yani "bebeklere özel" "mutlaka almalısınız" "çok gerekli bir şey" gibi tahriklere kapılmamıza hiç gerek yokmuş
Ben odasına koyduğum radyodan (hamileliğimden beri)kızıma; slow müzik dinletiyorum. Size de tavsiye ederim.

10.10.2007

Bebeklerde Burun Akıntısı

Biz bir haftadır Ela’nın hastalığını gidermeye çalışıyoruz. Hiç olmayan mızmızlık ve iştahsızlıkla başladı belirtiler. Uykusuzlukla devam etti ve burun akıntısı. Akşam olduğu için doktorunu rahatsız etmek istemedim.

Evde olan wicks sabaha kadar işime yaradı. Kaynattığım suyun içine bir çay kaşığı wiks attım ve odasına koydum.

Sabaha kadar nefes almasını, rahat uyumasını sağladı.

Hemen doktorunu aradım ve ilaçlarına başladık. Tabi bebek ilaçları hemen kesip atmıyor akıntıyı. Hele de burun damlasını damlatmak çok zor oluyor. Tavsiyem, bebeği çok sıkmadan korkutmadan damlatmak.

Bir başka tavsiyem de akşam yatarken de banyo yaptırmak ve küvetine; banyo suyuna azıcık wicks koymak. Çok rahatlatıyor, nefesini açıyor.

Bebek grip olunca anneye geçmesi çok doğal. Bana da geçti tabi. Hep beraber hastalığı yeniyoruz.

Bu kış bebekler hiç hasta olmasın

22.09.2007

Bebekler ve Hayvanlar

Hayvanların yaydığı pozitif elektrikle sakinleştiğimizi, stres attığımızı biliyoruz ya da duyuyoruz. Evinde evcil hayvan besleyen kişileri taktirle ve hevesle izliyorum. Ben de çocukluğumdan beri köpeğim olsun isterdim. Ama benim evcil hayvanlara karşı alerjim var. Hayvan olan bir eve girmemle çıkmam bir oluyor. Bu muhabbet kuşu olsa bile.
Ama hiç sorunu olmayan, evi müsahit olan herkese tavsiye ederim.
Benim ağabeyimin kedisi var, Alex.
Aldıklarında avuç içi kadardı. Sonra bebeklerinin olacağını öğrendiler. Hem çocuk doktoru, hem jinekologları hem de veterinerleri hiç bir sorun yaşamayacaklarını, hatta bebek gelişimi için evde bir hayvanını oluşunun çok iyi olacağını söylediler.
Düzenli olarak aşıları yapıldı ve hazır mama yedi. Ve Alya dünyaya geldi.
Alex, Alya eve geldiğinde, ona prenses muamelesi yaptı...
Önce, ana kucağının çevresinde tur atıyor sonra yanına kıvrılıp oturuyordu. Asla uyumuyor bebeğe yaklaşan anneyse seslenmiyor ama başka biriyle huzursuzlanıyordu.
Alya'yı 2 yaşına kadar büyüttü. Tabi kuyruğundan çekildiği zamanlar, boğuştukları zamanlar oldu ama hiç birinde kendi canı acısa da bebeğe tırnaklarını göstermedi. Bazen pati atıyordu o kadar.
Alya, Alex'le büyüdüğü için midir bilinmez ama çok sakin bir bebekti. Şimdi, hayvanların "dost" olduğunu, onların incinmemesi gerektiğini çok iyi biliyor ve ilerde o da çocuğuna bunları öğretecek :)
Bu arada şu anda Alex'e yeni bir aile arıyoruz. Eğer ilgilenen olursa Alex 2.5 yaşında uslu bir tekir.

19.09.2007

Bebeklerde İlk Yardım

Bebeğim doğduğundan beri ilk yardımla ilgili pratik öğrenebileceğim birilerini arıyordum. Bugün Ela yerde kendi kendine oynuyordu. Birden sesi kesildi, bulunduğum yerden görüyorum keyfi yerinde elindekini emiyor, ağzından çıkarıp tekrar koyuyor...Bir müddet zaman geçti hala sessiz. Ela eğer sessiz oynuyorsa mutlaka yaramazlık yapıyordur:)
Yanına gitmemle gördüğüm manzara ile tansiyonumun 3 4'lere inmesi bir oldu. Bizimki, benim minik kuklalarını koyduğum kesenin ipinin ucundaki boncukları ağzına sokuyor ve iştahla emiyordu.
Kendime çok kızdım. Bunun olabileceğini düşünerek o keseyi boncuklarıyla bırakmamalıydım. Hemen boncukları ipten çıkardım. Ela'nın keyfi yarım kaldı ama olabilecek bir kazayı önlemiş oldum.
Aklıma şimdiye kadar niye ilk yardım dersi almadığım geldi. En kısa zamanda bu konuyla ilgili epey bilgilenmek istiyorum. Boğazına bir şey takılırsa, burnuna bir şey sokarsa, nefessiz kalırsa, üzerine bir şey dökülüp yanarsa....Allah korusun ama bunların hepsi ev kazaları ve bilgili olmak, tedbirli olmak gerekiyor.
Benim ettiğim tecrübe çok küçüktü.
Minik objeleri bebekten uzak tutmak ve bir sebepten ağzında yakalarsanız panik yapmadan ilk yardım bilgilerimizi konuşturmamız gerek.

18.09.2007

Bebeğin Gece Uyuması

Bebekler doğduğunda, doğal olarak anne karnı sıcaklığı ve hissi isterler. O yüzden yeni doğanların kocaman karyolada değil de daha küçük beşiklerde uyuması onları rahatlatır. Eğer karyola gibi geniş bir yerde uyuması gerekiyorsa yanına havluyla destek yapabilirsiniz. Sanki annesinin kucağında uyuyormuş gibi.
Bize Ela'nın ikinci haftasında "anne karnı sesi" çıkaran bir oyuncak hediye edilmişti. Çok başarılı 9 ay boyunca duyduğu o kalp sesini, uyurken yanına koyduğumda rahatlıyordu :)Tabi 1 aydan sonra bunu istememeye başladı.
Beşiklerin çoğunun sallanma özelliği de var. Çok hızlı olmamak kaydıyla sallaya sallaya da uyutabilirsiniz.
Ben de bu beşiklerden almıştım ama benim kızım sallanmayı hiç sevmedi. Hatta sallanınca uyumuyordu. Sanırım beşiğin altı çok kalın olmadığı için ona güven hissi vermemişti. Ben de büyük karyolasını kurdum ve onda yatırmaya başladım.
Bazı anneler geceleri, bebeği beşiği ile kendi yatak odalarına alıyorlar. Bunu doktorlar da öneriyor. Ama belli bir zaman sonra kendi odasına alıştırmak zor olabilir.
Ben Ela'nın odasına bir yatak koyup orada yattım. Gece uyanır uyanmaz emzirip gazını çıkarıyor ve hemen yatıp dinlenebiliyordum. 3 ayından sonra yavaş yavaş kendi yatağıma gitmeye başladım.
Yani kızım, 10 günlükten itibaren büyük karyolasında ve kendi odasında uyuyor.
Geçenlerde çok hastalandım ve tembellik yapıp gece kızımı uyandığında yanıma aldım. Bu ona da çok iyi geldi ve annenin yanına gelmeye alıştı. Tabi buna alıştırmak bebek için kötü bir alışkanlık. Kendi uyumaya alışırsa onun ilerdeki hayatı için de iyi olacaktır.
Diğer gece biraz uğraşıp yanıma almadım. Tabi zor oldu ama yine yatağında yatmaya alıştı kızım.
Size tavsiyem, odanıza aldıysanız 3. 4. aylarda odasına alıştırın. Hatta ağlamadan uyanmışsa hemen almayın, biraz yatağında vakit geçirsin, kendi kendine kalsın. Sonra alın. Yatağında ona eşlik edecek bir uyku arkadaşı da verebilirsiniz.

9.09.2007

5 Aylık Bebeğin Beslenmesi

O kadar çabuk büyüyorlarki...Daha düne kadar 2 saatte bir emerek beslenen bebeğim şimdi brokoliyle havuçla besleniyor.
Bizim doktorumuz katı yiyeceklere 5. ayında başlattı.
Ben 6. ay diye biliyordum ama doktorumuz 4 aylıkken bebeklerin yutmayı öğrendiklerini söyledi.
Tabi ilk kez tanışacağı yiyeceklerin hepsini önce 1 kaşık verdik, bir iki hafta sonra tam bir öğüne dönüşüyordu. 5. ay tanışmakla geçti.
Güncellenmiş "5 Aylık Bebeğin Beslenmesi" yazım için lütfen tıklayın...

7.09.2007

Bebek Bakıcısı ve Anne

6 aydır hem bebeğim hem de ben çok çaba sarfettik. Bakıcımız olsun, kızım evimizde güzel güzel büyüsün. Ben de işimi bırakmadan onun geleceği için çalışmaya devam edeyim.
Ama olmadı. Sadece bizim çaba sarfetmemiz yetmedi. Dün işten ayrılmaya karar verdim.
Çünki bakıcımız hafta başında işten ayrılmak istediğini söyledi. Sebebi bizimle ilgili değil, kendiyle ilgiliydi. Özetle çalışmak ona ağır gelmişti :(
İşimi bırakacağım için üzgünüm ama kızımla birlikte olacağım için çok mutluyum.
Ev hanımlığı nasıldır hiç bilmem, artık öğreneceğim.
Bakıcı seçerken dikkatli olmanızı öneririm.

6.09.2007

Yardımlaşalım

Merhaba Bebek Bakımı takipcileri;
Sevgili Eda Suner dün yorumunda bir link yollamış. "Devin kardeşimizin"in şu sıralarda bize ihtiyacı varmış.
Sadece kendisi için değil Cerrahpaşa Hastanesi'ne kemoterapi için gelen diğer hastalar için de istiyor. İstenilen sadece rahat bir koltuk....
Ben daha fazla anlatmayayım. Devin'in hikayesi ni okumanızı öneririm.
Yardım etmek isterseniz Devin'in hesap numarası: Devin Kuzu, Oyakbank Muğla/Fethiye Şubesi 3879622-MT-1
Bu konunun habercisi olduğu için Eda Suner'e teşekkürler...

4.09.2007

Tehlikeli Oyuncaklar

Oyuncakları mutlaka yaşına göre alın. Bebeğinize yaşından önce verdiğiniz oyuncaklar hiç aklınıza gelmeyen zararlar verebilir.
Üzerlerinde yazar hep 3+ ya da 0+ diye.Bunların sebebi hep bu tarz tehlikelere maruz kalmamamız için.
Ela doğduğunda hediye çok güzel bir ayıcık geldi. Ama tüylü ve ellediğimde tüyleri elime geliyordu. Daha çok minikti, yatağının bir yanına koydum, 3 aylığa kadar Ela'nın büyümesini izledi. Bir sabah Ela'nın sesiyle uyandım, yanına gittiğimde döne döne yatağın ucuna kadar gitmiş ve ayıcıkla tanışmıştı :) Avuçları ayının tüylriyle doluydu. Hemen alıp ellerini yıkadım. Tabi ben görene kadar tüyleri yutmuş da olabilir. Boğazına kaçabilirdi ucuz kurtardık...
Bebeğiniz 6. Ayındaysa;
Tüylü oyuncaklar en az 1 yaşından sonra verilmeli.
Sert plastikten yapılmış oyuncaklar en az 2 yaşından sonra verilmeli. Hele de diş çıkaracağı zamanlardaysa her şeyi ağzına alıyor, damaklarını sert kenarlarla çizebilir ve acıtabilir.
Köşeleri keskin, sivri, çok parçalı, parçaları çıkabilen oyuncaklar verilmemeli.
Küçük oyuncaklar yutma tehlikesi olduğu için verilmemeli.
Ben yine size "Joker" mağazasını önereceğim. Orda satış temsilcilerinden 6 aylık bebeğe göre olan her oyuncakla ilgili bilgi alabiliyorsunuz. Şu sıralarda çıngıraklı, dönen, hareket eden diş kaşıyabilecekleri oyuncaklardan hoşlanıyorlar:)

3.09.2007

Sıcak Havalara Dikkat!

Bundan önceki bir yazımda sıcaklarda bebeğimi nasıl uyuttuğumu yazmıştım. Tabi sadece uyumakta zorlanmıyor minikler; vücudunda her yerini bir anda isilik kaplayabilir ya da pişik olabilir.

Bu sıcaklarda her altını açtığımda mutlaka belden aşağısını yıkıyorum, kurulayıp pişik kremini sürüyorum. Bunu mutlaka siz de yapın. Bir kaç dakikanızı alır ve bebeğinizin poposu pişik olmaz. Bübchen ürünlerini tavsiye ediyorum. Bana da ablam tavsiye etmişti. Özellikle pişik kremini öneriyorum, çok kolay sürülüyor.

Her sabah uyandığında yüzünü ellerini ayakları yıkayorum. Büyüdüğünde "yüz yıkama" alışkanlığı edinmesi için bunu artık her gün yapmaya çalışıyorum. Gün içinde de sık sık tekrarlanırsa ya da silinirse isilik olmaz.

Gıdığı en önemli yeri. Boğum boğum olduğu için arada bir silip pişik kremi sürerek rahatlatmalısınız.

Diz kapaklarının arkasındaki boğumlar, koltuk altları, dirseklerinin içi hep kontrolünüzde olmalı. Buralara da rahatlıkla pişik kremi sürebilirsiniz.

Eğer bunları bir gün yapmayın hemen pişiyor ve kızarıyorlar, mutlaka canları da acıyordur. İhmal etmeyin...

1.09.2007

Annelik




Piyale Madra'nın eline sağlık . Radikal Gazetesi'nde görür görmez bu karikatürü sizinle de paylaşmak istedim.



Anne olduğumuz ilk günden itibaren çocuklarımız için yaşıyoruz ve bazen kendimizi kaybediyoruz. Benim annem ve babam aynen öyle yaptılar, bizi büyütmek ve okutmak için kendilerini bize adadılar. Şimdi de torunlara... :)



Tabi çocuklarımızdan sevgimizi, ilgimizi eksik etmeyelim ama kendimizi de unutmayalım. Onu arada bir yakın akrabalarla bırakıp eşimizle sinemaya gidelim örneğin :) Ben şimdiye kadar yapamadım ama umarım bir iki aya kadar yapabilirim....

30.08.2007

Bebek Yastığı




Çok aradım ama bu kadar küçüğünü bulamadım. Yastıklar hep standart ölçüde.
Kızım mama sandalyesine yeni yeni oturduğu için arkasına ve altına minik yastık destekler gerekiyordu.
Dolabını toplarken bir iki kere giydiği ve tombul bacakların artık sığmadığı tulumlarını gördüm. Aklıma onları yastık yapmak geldi. Çok da şeker oldu.
"Bir malzemeye ikinci hayat şansı"
Yapımı çok kolay. Düz bir dikdörtgen olacak şekilde alttan ve üstten kestim, diktim. İçide aynı büyüklükte başka bir kumaş geçirdim onun içini elyafla doldurdum. Böylece dikişlerden kaçabilecek elyafları engellemiş oldum.

30 Ağustos Zafer Bayramı


Bize bu günleri, armağan eden tüm şehitlerimize ve atamıza teşekkürler....

28.08.2007

Sıcak Havalarda Bebek Uyuması

Bu yılki yaz aylarını sanırım hiç birimiz unutmayacağız. Biz İstanbul'da % 80'lere varan nemden ve aşırı sıcaktan kavrulduk. 40-42 dereceyi gördük. Büyük insan olarak, bu kadar etkilenirken bebeklerimiz daha fazla etkilendiler.

Benim kızım bu sıcaklarda, mecburen sabah 11'den, akşam 18'e kadar evde kaldı. Dışarı sıcaklığı 32 ise ev 30 oluyordu. Doktoruna sorarak klima kullanmaya başladık. Ela'yı salonda kuytu bir yere alıp klimayı açıyorduk. Tam karşısına kesinlikle koymuyorduk. Hatta ayakta gezdiriyorsak klimayı kapatıyorduk. Ortalık biraz serinleyince çok hoşuna gidiyor, hareketlenmeye başlıyordu. Klima kapalı kalınca da hareketleri yavaşlıyordu.

Geceleri, dışarı biraz serinlese de evin içi o kadar çabuk serinlemiyordu. Ela'nın odası 28-29 derece oluyordu. Tabi bir bebek için çok sıcak. Aslında onlar için ideal oda sıcaklığı maksimum 24 derece. Ama nerdeee, biz 26'ya indirirsek çok seviniyorduk. Sadece atlet body giydirip üzerini örtmeden yatırıyordum. Yatağındaki cibinlik tülünü de tamamen kapatıyordum. (Tabi bir de sivri sineklerle mücadele var. Kocaman bir cibinlik aldım tavana asılan ve yatağı tamamen kaplayan. Çok memnun kaldım, herkese tavsiye ediyorum)

Mümkün olduğunca oda kapılarını kapatıp salondaki klima serinliğinin bebeğin odasına gitmesini sağlıyorduk. Hiç olmazsa nemi aldığı için biraz rahatlatıyordu. Gece arada uyanıp Ela'nın başını kontrol ediyordum, çok terlediyse siliyor rahatlatmak için havlusunu yavaş yavaş sallayıp serinlik yapıyordum. Emzirirken mutlaka başıyla kolumun arasına havlu koyuyordum, hem terlemesin hem de rahat yatsın diye. Elimdeki ıslak bezle ellerini ve ayaklarını siliyordum.

Sabaha karşı hava soğuduğu için, üzerine ince bir örtü örtüyordum. Tabi biraz gazı oluyordu o yüzden sabaha karşı emzirdikten sonra gaz ilacından veriyordum.

Yağmurların başlamasıyla hiç olmazsa nemin azalmasını umut ediyorum.

27.08.2007

Su Tasarrufu

Üç tarafı denizlerle kaplı, akarsuyu bol ülkemizde her nedense su kesintisi yaşıyoruz. Ve malesef yaşamaya da devam edeceğiz.
Yazın başından beri, "vatandaşlık görevi" olarak gördüğüm, su tasarrufu yapmaya başladık. Diş fırçalarken bataryayı kapatmanın, bulaşık makinasında bulaşık yıkamanın yanında, Ela'yı yıkadığımız küvetindeki suyu dökmeyip tuvalet suyu olarak kullanıyoruz.
Biz ailece üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Tabi tüm şehirlinin bunu yapması gerekiyor ki bir yerlere ulaşabilelim..!! Görüyorum yine hortumla araba yıkıyan, bahçe suluyan... "Benim yüzümden mi kesiliyor su" diye düşünüyorlar sanırım. Böyle boşvermişci düşünmenin hiç bir yarar sağlamayacağını, ilerde çocuklarımız bize öğretecekler.
Ben kızıma her konuda tasarruf yapmayı, kumbarada para biriktirmeyi, sonra biriken parayı bankaya götürüp yatırmayı ve bunun doğru; israfın yanlış olduğunu öğreteceğim. Zaten biz de Ziraat Bankası'nın demir kumbarasıyla büyümedik mi!!

24.08.2007

Bebeklerin Günlük Bakımı

İlk anne olduğunuzda yanınızda size destek olan birileri yoksa, işiniz gerçekten çok zor oluyor.
Ben ilk 10 günde annemle birlikteydim. Sonra evimize döndük ve zorluklar başladı. Herşeyi yaparak ve okuyarak öğrendim.
Ela ilk aylarında, sabah 7 8 gibi uyanıyordu. Uyandığında yatağının yanında oluyordum. Hem ağlatmamak için hem de kendini güvende hissetmesi için.
Aç olduğu için emziriyordum.
Gazını çıkardıktan ve iyice rahatladıktan sonra ılık suyla ıslattığım pamukla yüzünü,gıdığını ve ellerini siliyordum. Minik bebeklerin yüzünü yıkamak yerine pamukla silmek daha doğru.
Sonra biraz oyun...
O sıralarda iki saatte bir emiyor ve uyuyordu.
Gün içinde mutlaka en az yarım saat dışarı çıkartıyordum ve evi sık sık havalandırıyordum.
Akşam emdikten sonra uyuyor ve gece de sadece iki kez kalkıyordu.
Gün içinde kullandığım mendillerini değiştiriyor, emziklerini temizliyordum.
Ela şimdi 6. ayına girdi.
Uyku saatleri uzadı, oyun saatleri de.
Bebeğinizle gün içinde mutlaka oynayın. Değişik şeyler gösterin. Renkli, sesli, faklı dokulu..
Yine sabah kalktığında yüzünü pamukla siliyorum. Gün içinde de suyla yıkıyoruz, ellerini ve ayaklarını da...
Sabah emdikten sonra, arabasıyla parka çıkıyor, gezerek uyuyor. Bu sıcaklarda bebeği serinletmenin en iyi yolu bu. Uyandıktan sonra eve geliyor ve emekleme egzersizleri başlıyor. Tabi dişler de kaşındığı için arada bir dişlere biraz masaj yapılıyor. Gün içinde iki kez daha uyuyor. Akşam üzeri yine parka çıkıp geziyor. temiz hava alması çok önemli. Eve geldiğimizde iyice yorulmuş oluyor, oyun oynayıp emip uyuyor. Gece 02'de kalkıyor.
Çok sık kalkmaması için iyice doyurmanız gerekiyor. Ben o yüzden önce biberonla anne sütü veriyorum, sonra emziriyorum. Böylece hem çok içmiş hem de en son emdiği için rahatlamış oluyor. Size de tavsiye ederim.

22.08.2007

Bebeklerde Düşme Tehlikesi

Bebekler 3 aylıktan itibaren, tam anlamıyla "insan yavrusu" olurlar. Tüm insani duyguları hisseder ve hissettirirler. Kızar, sinirlenir, sever, sevmez, insan kullanır vs...Tabi bunların yanında büyür, güçlenir. Tekmeleri savurdukça kasların ne kadar kuvvetlendiğini anlarsınız.Artık sadece sırt üstü ya da yan yatmak istemez, yüz üstü dönmeye çalışır. Bunu 3 ayına girdikten sonra her an yapabilir.Kendi kendine dönmesi demek tehlike çanlarının çalması demektir.Artık yanlız bırakamazsınız, bırakmamalısınız.Alt değiştirme ünitesi kullanıyorsanız, bu aydan itibaren kullanmamalısınız. Bir anlık geri dönmeniz bile tehlikeli sonuçlar doğurabilir.Sallanan ana kucaklarına da dikkat edin. Biz, ufak bir düşme tehlikesi yaşadık. Kızımın hiç bir yerine birşey olmadı ama bir daha ana kucağını kullanmamaya karar verdik.Aslında 4. ayın sonuna kadar çok kullanışlı bir bebek eşyası. 3 kademesi var. 1. uyku seviyesi. Sallayarak uyutabiliyorsunuz. 2. ve 3. de daha dik oturuyor. Kızımın kafası ağır bastı, öne doğru oyuncağını almaya çalışırken ana kucağının dengesi bozuldu.Tabi telaşa kapılmamak gerekir. Evde her şekilde bebeğin başına kötü bir şey gelebilir. Paniye kapılmamak gerekir.Böyle birşey başınıza gelirse, bebek mutlaka korkmuştur, sakinleştirmeye çalışın. Bir yandan da şişen bir yeri var mı onu kontrol edin. Yüzünü yıkayıp rahatlatabilirsiniz. Kafa üstü düştüyse, bir müddet uyanık kalmasını sağlayın. Mutlaka sakin olun, yoksa bebek iyice korkacaktır.Biz, bu saydıklarımı yaptık. Şişen bir yeri yoktu, ayak hareketlerini izledik, gözlerini izledik. Bir durgunluk olmadı. Daha emin olmak için doktorunu aradık.Tavsiyem, yere serebileceğiniz, yumuşak ama aynı zaman da yüzüne çekmemesi için kalın bir örtü edinin. Bebeğiniz hep onun üstüne koyun. Rahatça oynatabilir ve gerektiğinde bir kaç dakika onu yanlız bırakabilirsiniz.

19.08.2007

Bebeklerle Tatil

Geçen hafta Cumartesi çıktığımız tatilden döndük. 1 Hafta 5 aylık bebeğimizle tatil yaptık?!:)
İtiraf edeyim çok zordu. Halbuki tatilden önce, kızımla bütün bir günü geçireceğim için çok heyecanlıydım, hem de dolu dolu 7 tam gün. Öyle de oldu, her anımızı beraber geçirdik, büyüklerimizin yardım önerilerini kabul etmeden 3 kişilik tatile çıktık.
Önce hazırlıklarımı nasıl yaptığımı anlatayım.
Tatile gitmeden bir kaç gün öncesinden götürmem gerekenlerin bir listesini yaptım. Bu liste oldukça kabarıktı.
İşte liste:
7 adet atlet body
7 adet kısa kollu body
bebek bezi
pantolon, elbise, bluz
patikli pijama
penye hırka, kalın hırka
penye pattaniye, kalın pattaniye
çorap, patik, şapka
mendil, kağıt havlu, önlük (bebeconfort'un bir kullanımlık önlükler var, mutlaka öneriyorum.)
emzik, biberon, yemek kabı, kaşık, cam rende vs..
süt sağma pompası
şampuan, lif
portatif yatak
havlu (hem banyo hem yatağı içi için)
oyuncaklar...
kanguru, bebek arabası, ana kucağı
ilaçlar
Bu liste bavul için. Bir de arabadayken yanınıza ayıracağınız kol çantanızda olması gerekenler var:
gölgelik
yedek üst giysi
yedek alt giysi
çorap
emzik
biberon
yemek kabı, kaşık
oyuncak
bebek bezi...
Evet saymakla bitmiyor, doğrusu arabanın %70'ini onun eşyalarına ayırdık, geri kalan kısıma da bizim naçizane eşyalarımızı koyduk.
Sabah çıkılabilecek en erken saatte çıktık. Kızım bir müddet sonra uyudu. Arabada uyumayı çok seviyor. Vapura binmeye yakın da acıktığı için uyandı. Yanıma aldığım armutu vapur sırası beklerken yedirdim. Cam rendesi bavuldaydı, kaşığıyla ezerek yumuşattım. Tek kullanımlık önlükler çok işime yaradı.
Vapura çıktığımızda tek düşündüğüm rüzgardan korumaktı. Kulaklarını kapatan bir şapka giydirdim ve esmeyen bir yerde oturdum. Siz de gittiğiniz yerlerde bebeğinizi özellikle klimalardan uzak tutun. Klima olan yerlere yapabiliyorsanız hiç sokmayın.
Vapur kıyıya yanaşırken yoğun egsozt dumanlarından kaçıp arabamıza bindik. 2-3 saatimiz daha kalmıştı. Yine yemek, yine uyku....
Otel odası standart çift kişilik odaydı, tabi Ela'nın yatağını kurduktan sonra odanın içinde biraz düzenleme yaptık. Ela'nın hijyenik eşyaları için saklama kapları götürmüştüm, çok işime yaradı.
Tüm tatil boyunca sabah 10.30'a kadar gezdirdik, akşam da 18'den sonra dışarı çıkabildik. O arada hep odada oynadık ve uyuduk.
Ela'ya deniz de havuz da yasak. Bu yüzden sadece bacaklarını soktuk.
Şimdi Gelelim 5 Aylık Bebekle Tatil Yapmanın Zorluklarına;
Başka bir yere giderek bebeğin kurulu düzenini bozmuş oluyorsunuz.
Hava değişikliğine alışması bayağı zaman alıyor. (İstanbul çok sıcak olduğu için gittiğimiz yerin esintisi ona iyi geldi)
Yol eğer uzunsa, çok huzursuzlanıp ağlayabilir.
İlk iki gece yatağına alışamıyor, sık sık uyanıyor.
Sabahın ilk saatlerinden akşam 20'ye kadar onun yemeği ve uykusuyla ilgilendiğiniz için kendiniz tatil yapamıyorsunuz. Sadece değişik bir yer görmüş oluyorsunuz, bir de o uyusun diye gezdirirken siz de yürüyüş yapmış oluyorsunuz:)
Şimdi de Gelelim 5 Aylık Bebekle Tatil Yapmanın Keyfine;
Eşiniz ve bebeğinizle doğumdan sonra uzun yola çıkmak çok keyifli.
Doğum yorgunluğu ve iş stresini, bütün tatil boyunca bebeğinize sarılarak onun güler yüzünü görerek atıyorsunuz.
Bebeğinizin değişik yerler görmesi zihinsel gelişimini sağlıyor.
Deniz havası ve güneş ona çok iyi gelir.
Gittiğiniz yerlerde bebeğinizin hemen dikkat çekmesi ve sevilmesi sizi gururlandırır:)

10.08.2007

Tatil Vakti

Özel sektörde hatta mimarlık sektöründe çalışanlar bilir, bir yıl boyunca "1 haftalık" tatilimizi bekleriz :) Benimki yarın başlıyor. Kızım ve eşimle sakin bir tatil yapacağız.
Gittiğim yere bilgisayar götürmüyorum. O yüzden yazılarımı 1 haftalığına yayınlayamayabilirim, kusura bakmayın. Bir hafta sonra görüşmek üzere...

9.08.2007

Bebekler ve Televizyon

Bu, çok önemli ve uzman tavsiyesi gerektiren bir konu.
Ben anne olmadan önce, arkadaş çevremden televizyonla ilgili hep "kurtarıcı" diye söz edildiğini duydum. Bebek yemek yemez ama televizyon açılır, özellikle reklamlar onun karşısında yemek yedirilir. Hatta reklam bitince kanallar aranır reklam bulunursa çok sevinilir...Çocuğu oyalamak çok sıkıcıdır, televizyonun karşısına oturtulur. Hiç olmazsa 15 dakika kazanılır. Bu, ebeveynlerin kolaya kaçma metodu. Kimse kusura bakmasın.
Televizyon çocukları agresif yapar, herşeyi 3 boyutlu değil 2 boyutlu algılar. 3. boyutualgılamakta zorlanır.
Ben;
*4,5 aylık kızıma, doktorunun önerisiyle meyve ve sebze yedirmeye başladım.
Her sabah kahvaltı masasına sandalyenin üzerine kızımı da ana kucağıyla koyuyorum. Biz yemek yerken bizi izliyor ve arada bir ona da kaşıkla elma ya da armut veriyorum. Onu -yemek masada yenir-e alıştırıyorum. Oyuncağıyla ya da herhangi bir şeyle oynatarak yedirmiyorum.
Saat 14'deki sebzesini de aynı şekilde yiyor.
O uyanıkken biz de televizyon açmıyoruz. Gündüz, bakıcısı sürekli müzik dinletiyor, sakin yavaş melodiler...
Ela'yı, en az 2 yaşına kadar televizyonla tanıştırmayacağız. Baby TV de dahil :) Kendiyle, ailesiyle, oyuncaklarıyla, kuzenleriyle ilgilenmesini ve tanımasını istiyoruz. Ve bunu herkese kesinlikle tavsiye ediyoruz.
4 aylıktan itibaren yemek alışkanlığını rahatlıkla verebilirsiniz çocuğunuza. Televizyonda reklam aramanıza, yoksa sinirlenmenize ve çaresiz kalmanıza hiç gerek yok.
Bu konuda benim tavsiyelerim ve ricalarım bitmez. Lütfen bir de bu sitedeki uzmanların tavsiyelerini okuyun.

6.08.2007

Bebeğinize Resim Çerçevesi



Bu çerçeveleri yapmak çok kolay.
Sade resim çerçecelerini satın alırsınız, üzerini istediğiniz tarzda süslersiniz.
Ben sedefi çok sevdiğim için, sedef düğmeler ve kurdaleyle yaptım.
Bir malzemeye 2. hayat şansı vermek, bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Düğmeleri artık hiç giymediğim hırkamdan söktüm.
Önce kurdeleyi çerçeveye yapıştırım, sonra da düğmeleri kurdeleye. Bu sıralama önemli. 2. hayat şansı verdiğim malzemelerle çerçeve üretmeye ve sizinle paylaşmaya devam edeceğim. Öneririm....

Hamilelik Duygusallığı

Hamilelik öyle bir büyükiiii öyle bir büyükiiii anlayamaaazssııın aaaahhh...(deniz sekinin aşk şarkısını pek severim, buraya da iyi uydu)
Şaka bir yana hakikaten öyle bir büyüsü varki çocuk doğurduktan sonra insan tekrar hamile olmak istiyor. Çok ciddiyim, bunu her anne hissetmiştir.
İlk 3 aydaki baş dönmesi mide bulantısı bittikten sonra hamileliğin en güzel zamanları başlar.
Östrojen hormonu kat kat katlanarak çoğaldığı için size mutluluk verir. Aynı zamanda da karnınızdaki bebek sayesinde çok duygusal olursunuz.
Ben mutluluğu 7. - 8. aylarda yaşadım. Onun dışında hep endişeli ve çok duygusaldım, biri dokunsa ağlardım.
Herkes farklı geçirir hamileliği ama tek doğru var ki o da:
Moralinizi yüksek tutun, bebeğinizle ilgili hep olumlu düşünün.
Ve,
- Size mutluluk verecek, sakinleştirecek şeyler yapın.
- Strese sokacak ortamlardan ve kişilerden uzaklaşın. Çok yakınınız da olsa farketmez, bu dönemde siz ve bebeğiniz daha önemli.
-Bol bol yürüyüş yapın, müzik dinleyin, sevdiklerinizle vakit geçirin.
- Önceden yapmak isteyip de yapamadığınız şeyleri yapın. Örneğin bir müzeye ya da sergiye gidin.
Aman dikkat: "Hamileyim istediğimi yaparım" diye düşünüp, ne size ne de bebeğinize faydası olmayan yiyecek ve içeceklerden lütfen uzak durun.
Hamile eşleri beni duyuyor musunuuuuuzz....
Eşinize daha nazik ve anlayışlı davranın.
O şu anda gerçekte olduğundan daha kırılgan ve sevgiye muhtaç .
Yapabildiğiniz kadar sevginizi gösterin, elinden tutun, gezin dolaşın.
Gelecek bebekle siz de ilgilenin.
Mutlaka doktor kontrollerine siz de gidin.
Eşinize destek olun, onun olumsuz düşünmesine engel olun.
İşiniz çok zor kolay gelsin...

2.08.2007

Kız Bebeklere Süveter



Ne kadar güzel bir uğraştır bu örgü işi. İş stresine birebir.
Hamileyken bebeğime ördüğüm, çabuk büyümesi sebebiyle sadece 3 kez giydirdiğim bu süveter 2. kullanım için bir kardeş bekliyor. Hepinizin aklında olsun. Tanıdığınız kışa doğacak (yardıma ihtiyacı olan) kız bebek varsa, benim Ela'mın giysilerini seve seve yollarım. Çok da iyi olur.
Neyse gelelim konuya...
Bu süveter hepinizin bildiği saç örgüsü konseptli, kurdeleyi geçirdiğim yere tahmin edeceğiniz üzere ilik açtım.
Lastik yerine değişik bir uygulama yaptım, bunun nasıl yapıldığını anlatayım. Hazır bebek giysilerin alt kısmı böyledir.
Bir parmak kalınlığa kadar düz örgü örüyorsunuz, sonra bir sıra terz örüyorsunuz, ters örerken 7 adet örüp 1 kesin, öbür sırada üstünde artırınca bu görüntü oluşacak. Sonra 1 parmak kalınlıkta ördüğünüz kısmı içe katlayıp dikin.
Kolay gelsin.

Bebek Sahibi Olmak İstiyorsanız

Bebek, bazen zamanlı bazan de zamansız gelir. Size sürpriz yapar.
Eğer bebeğiniz olsun istiyorsanız;
Anne ve baba adayının ilk olarak doktora gitmesi gerekiyor. Jenekolog ve ürolog muayenesi sonucu bebek yapmanızda bir sorun olup olmadığı ortaya çıkarcak. Eğer sorun yoksa, folik asit takviyesiyle çalışmalara başlıyacaksınız:)
Tabi hemen istediğinizde de olmayacak, biraz uğraş vemeniz gerekecek. Ama size bu konudaki tek tavsiyem içinizi rahat tutun ve aklınızdan tamamen çıkarın. Günlük hayatınıza devam edin. Özellikle anne adayının "neden hamile kalamıyorum" diye strese girmemesi gerekir.
Eğer hiç bir sorun yoksa size de er ya da geç, nur topu gibi, güzeller güzeli bir bebek gelecektir.
Adet dönemlerinizde bir gecikme olduysa (en az 5 gün gecikmiş olmalı) "kan" testi yaptırın. Piyasada satılan idrar testlerinden daha doğru sonuç alırsınız. Onlarda gebelik gözükmesi için, en az 10 gün gecikmiş olmanız gerekiyor.
Kan testinin sonucunda HCG hormon değeriniz çook yüksek çıkacak. İşte hamilesiniz.....
Hamileliğinizin ilk günlerinde;

30.07.2007

Bebek ve Alışveriş Merkezleri

Geçtiğimiz hafta sonu alış veriş merkezindeydim. Aylardır aklımdakileri almanın artık vakti geldi diye düşündüm. 4.5 aylık kızımı babasıyla birlikte parka bıraktım.
Vitrinlerden çok ilgimi acı bir tablo çekti. Alış veriş merkezi bebek puseti kaynıyordu:(
Ebeveynler, pusetlere atmışlar bebekleri dolanıyorlar, vakit geçiriyorlar, sigara içiyorlar, geyik yapıyorlar. En büyüğü 1 yaşında en küçüğü 40 günlük bile değil bebeklerin.
Hepsine çok acıdım, yanlarına gidip; "onlar dertlerini anlatamıyor diye sırf kendi zevkiniz için sağlıklarını tehlikeye atmış olmuyor musunuz" diyecektim......diyemedim.
Yeni doğum yapmış annelerin neler hissettiğini, evde ne kadar sıkıldıklarını çok iyi biliyorum. İnsan kendini dışarı atmak istiyor, aynı şeyleri yaşadım. Ama 40 günlük bile olmamış , ciğerleri henüz hiçbir şeyin farkında olmayan bebeği alışveriş merkezine sokmak yerine, parklara götürebilirsiniz. Temiz hava bebeğe de size de çok iyi gelecektir.
Lütfen; 1 Yaşına Kadar Bebeğinizi Alış Veriş Merkezine Götürmeyin!
NEDEN:
*Bu tarz mekanlarda havalandırma sistemi şöyle çalışıyor: Üflenen havayı, dışardaki temiz havayla, içerdeki mevcut havayı karıştırarak mekana dağıtıyor. Yani, sigara dumanları, yemek kokuları..vs. hepsini tekrar içeri veriyor. Biz bile bir saatten fazla kalsak üzerimize sinmiş bir koku olduğunu fark ederiz değil mi!
*Sigara dumanı; bebeklerin bağışıklık sistemini zayıflatıyor. İleride lösemiye yakalanma oranı diğer bebeklere göre daha fazla oluyor.
*Beta Bakterisi; havalandırma tesisatının yapıldığı kanalların atıl kalmış yerlerinde oluşuyor. Geçen yıllarda hastanelerde ölen yeni doğmuş bebeklerin, ölüm sebebi beta bakterisiydi.
*1 yaşından sonra bile gidildiğinde uzmanlar en fazla 45 dakika kalınmasını öneriyor. Bebeklerin çok fazla sıkılmaması için.
Eğer mutlaka gitmeniz gerekiyor ve bebeği bırakacağınız bir yer bulamıyorsanız; sabah 10.00-11.00 arasında gidin.
Boş bir alışveriş merkezinde alışveriş yapmak kadar zevkli bir şey yok, öneririm:)

29.07.2007

Bebek Odasına Duvar Bordürü



Kızımın odası için önce hazır duvar kağıtları baktım. Malesef pembeler ve maviler, arabalar ve barbyler....Özel birşeyler olsun istedim. Ve aklıma bu geldi.
Deseni ben autocad'de oluşturdum ama siz jpeg save edebileceğiniz bir çizim programında da oluşturabilirsiniz. Sonra folyo kesim yapan firmalara götürüp (transfer kağıdı ile) kestirdim.
Duvarda geleceği yerleri kurşun kalemle işaretlerek yapıştırdım. O kadar gerçekçi olduki üzerine uğur böcekleri kondu :)

26.07.2007

Safinaz Bebek Bitti



Sonunda elbisesini de bitirdim. Kolları uzun olduğu için kızımın koluna bağlıyorum. Böylece, ana kucağında otururken yanından düşmeyen bir bebeği olduğu için hiç sıkılmıyor.

25.07.2007

Bebeklerin İlk Günleri

Google'dan genelde bebeğin ilk günleriyle ilgili sorular soruluyor.
Ben de o günleri yanımda yakınlarım olmasına rağmen zor geçirdim.
*Hastaneden eve döndüğünüzde sarhoş gibi oluyorsunuz. Sadece kendinizi ve bebeği düşünün. Başka hiç birşey düşünmeyin.
*Hastanede emzirmeye başladığınız için gögüs uçlarınız hala acıyor olacak. Her emzirmeden sonra Pure LAN 100 kremi kullanın. Ve her emzirmede Chicco'nun göğüs koruyucusunu kullanın. Gögüslerinizi çok temiz tutun.
*Bitkin yorgun olacaksınız. Önce kendinizi düşünün uyuyun ve dinlenin. Siz zinde olmazsanız bebeğinizle yeterince ilgilenemezsiniz. Duş alın. Bazı doktorlar ameliyat yerininiz için duşu hemen önermiyorlar. O zaman siz de saçınızı yıkayın, vücudunuzu silin. Göğüslerinizi sıcak suyla yıkayın. Hemen sütünüz gelecektir :)
*Minik bebeğiniz hep uyur, ağlar, altına yapar. Sık sık emzirin, sıcak tutun(mevsimine göre fazla olmamak koşuluyla). Bebeğiniz uyudukça siz de uyuyun. Çok yakınlarınız dışında ziyaretçi kabul etmeyin.
*Bir göğsünüzden 15 dakika emmesine müsade edin. Yarım saatiniz emzirerek, yarım saatiniz de gazını çıkararak geçecek. Mutlaka gazını çıkararak yatırın.
*Bebeğiniz çok sık kaka yapabilir. Son derece normaldir, panik yapmayın. Günde ne kadar emiyorsa o kadar kaka yapabilir. Yani 6-7 kez.
*Bebeğiniz kız ise kanlı çiş yapabilir. Bu da normaldir. Daha sizden çok yeni ayrıldıkları için sizin hormonlarınızın devamı onlarda da görülür. Sizin kanamanız varken kızınız da kanama görülür. Bir kaç güne kadar geçer.
*Göbeği düşene kadar altını bağlamakta zorlanacaksınız. Çok nazik davranın. 9-10 güne kadar kendiliğinden düşecektir. Göbeği düşmeden de bebeği banyo yaptırabilirsiniz. Bebeği bu dönemde hiç ağlatmamaya çalışın. Ikınması, karın kasını germesi göbeğine zarar verebilir.
*Kadınlar da doğumdan sonra görülen depresyon hepimizin başına gelebilir. Bir psikolog yardımı alın. Bebeğinizin bir daha göremeyeceğiniz çok hoş ve çok özel anlarını hasta olarak kaçırmayın.
*Siz değilde eşiniz böyle bir depresyona girebilir. Sizden ve bebekten bir müddet uzaklaşmasını önerin. Bu size de iyi gelecektir.
*Bebeğinizi kucağınızda sevgiyle şevkatle tutun. Başını okşayın, emzirirken ona ninniler söyleyin. O sizden sadece sevgi ve güven istiyor.
*Yapabiliyorsanız bebeğinizle aynı odada uyuyun. Anne kokusu ve şevkati ilk günlerde çok önemli.

Hamilelikte Şişkinlik

Özellikle hamileliğin 6. ayından sonra ayaklarınız bacaklarınız şişmeye başlar. Merak etmeyin bu çok normaldir. Hele de çalışıyorsanız şişkinliği günün yarısından sonra hissetmeye başlarsınız.
Eve gittiğinizde üzerinize rahat birşeyler giyin.
Hemen uzanın, dinlenin.
Uzanırken mutlaka sırt üstü değil sol tarafınıza yatın. Bunun sebebi, sola yattığınızda arkadan geçen damarların kan dolaşımını rahatlatmış olmanız. Zaten uzandıktan kısa bir süre sonra ayaklarınızdaki şişlik inmeye başlayacak.
Ev işlerini 6. aydan sonra eşiniz ya da yakınlarınızla paylaşın.
Dinlenmek size, böylelikle bebeğinize iyi gelecek, hafife almayın...

24.07.2007

Yeni Doğanın Ana Kucağı

Doktorumuzun muayenehanesinde beklerken bir çift içeri girdi, ellerinde ana kucağı içinde de 10 günlük bir bebiş. Ay ay minicik. Bizimki de bu kadar mıydı diye uzaktan sevdik.
Burda bir sorun vardı. Ana kucağı çok şık belliki pahalı da birşey, ama yeni doğan bebiş onun içinde oturuyordu.Amman dikkat....Bebekler ancak 3. ayın sonunda ana kucağına oturabilir.
Biz Ela doğar doğmaz Chicco'nun ana kucağını aldık. İçinde "yeni doğan" aparatı var. Yani çıkıp takılan bir ek. 3 aya kadar ya, yatan ya da, bizim gibi yeni doğan aparatlı ana kucağından almalısınız.

23.07.2007

Bebek Bakıcısı

Çok zordur minicik bebeğinizi yabancı birine emanet etmek. Ben kızım 20 günlükken bir bakıcı işe aldım. Bir kaç ay evden iş yapacaktım, sonra da işe gidip gelmeye başlayacaktım.
Eşimle internetten bir şirket bulduk, aradık. Ellerinde çok uygun birinin olduğunu söylediler. Bayanı getirdiler tanıştık. Eli yüzü temiz yaşlıca bir bayandı. Bize referansının numarasını verdi. Sabah aradım. Bana işe alacağım bayanı çok methetti. Ne güzel diye düşündüm, hiç tanımadığım biri bana yardımcı oluyor.!!
Bayan işe başladı. İlk gün Ela'ya şekerli su içirmeye kalktı, biberonun nasıl tutulduğuna, sterilizasyonun nasıl napıldığına dair hiç bir şey bilmiyordu. Yani anlayacağınız referanslar düzmece imiş.
İki ay boyunca yeni uygulamaları öğretmeye çalıştık ama nafile.
Bakıcı işe alırken size tavsiyem;
Referanslarını iyice araştırın.
Önceki işinden neden ayrılmış sorun.
Şirketlerden bakıcı bulursanız bir maaş da şirkete veriyorsunuz. Aslında en güzeli tanıdık birilerinin önerisiyle bakıcı bulmanız.
Yabancı bakıcı işe alacaksanız mutlaka pasaportunu alın.
Yabancılar da ülkelerine göre farklılık gösteriyor, dikkat edin!!
İş görüşmesinde ondan neler istediğinizi söyleyin.
Bazıları sadece bebeğe bakarım ev işi yapmam diyor.
Bazıları iş görüşmesinde ev işi de yaparım diyor ama işe girdikten sonra yapmıyor "yapamadığını" söylüyor.
Eğer yapabiliyorsanız evinize kamera yerleştirin.

Biz ikinci bakıcımızı aracı bir bayandan bulduk. Ermeniztan'dan gelip burada bakıcılık yapan bir bayandı. O da bebeği iki kere dışarı çıkaramam diyerek bir ay sonra işten ayrıldı.
Şu anda bebeğimi teslim ettiğim üçüncü bakıcımızı (kızım 4 aylık bu arada) komşumuzun tavsiyesiyle bulduk. Gözüm arkada kalmadan evden çıkabiliyroum.
Bunu bilinki!!
Hiç kimse bebeğinize sizin kadar iyi bakamaz. Sizin kadar sevemez.
O yüzden bakıcının ufak tefek şeylerini görmemezlikten gelin.
Bebeğinizi doğru yedirebiliyor, uyutabiliyor ve oyalayabiliyorsa bundan daha fazla bişey beklemeyin.
Malesef ülkemizde, "bakıcı olmak" çok basit. Temizliğe gitmemeyim bakıcı olayım diyen herkes bakıcı oluyor. Ve bu en çok çalışan anneleri vuruyor.

21.07.2007

Annelik Suçluluk Duymak mıdır?

Bugünün VATAN Gazetesi'nde okuduğum bu çok güzel yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Yazarının eline sağlık.

ANNE OLUNCA ANLADIM

Yalnız değiliz hiçbirimiz…

İtiraf ediyorum! Rahmimde17 günlük varlığını öğrendiğim o günden beri, ben de kendimi her şeyden suçlu hissetmek için adeta uçan kuştan nem kapabilen annelerdenim. Hamileyken ve işe giderken çantamın içini bir görecektiniz; yoğurtlar, sütler, meyveler, olur da iş hali iyi beslenemezsem diye… Sonra çocuk sağlıklı doğdu; her annenin yaşadığı, “sütüm yetiyor mu” meselesi… (Oysa, her annenin bebeğine sütü yeter!) Bitmedi! “Ben bebeğime yetiyor muyum acaba” endişesi! İlk ateşi çıktığında, “nerede hata yaptım da çocuğun ateşi çıktı” eziyeti! Sonra, çocuğu babasına bile emanet ederken, “ya bir şey olursa” korkusu! İlk yuvaya verdiğimde, “yavrumu başka birilerine emanet etmekle iyi yapıyor muyum, orada ve bensiz de mutlu mudur” telaşı! “Çalışmıyorum, çocuğa doğru rol model olamıyorum; çalışıyorum, ona yeterli zaman ayıramıyorum” ikilemleri! Ve “ah ah ah” diye devam eden nidalarımızn sonu gelmedi ve biliyorum ki asla da gelmeyecek. Çünkü biz bu sorularla, yani çocuklu hayata mahsus söylenmelerle yaşamayı ve yuvarlanıp gitmeyi öğrendik! Ya siz?

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE

YapIlan çalışmalar, endişeli bir annenin bebeğinin daha ilk aylardan itibaren, bu endişeyi kendi duygusu gibi yaşadığı ve kendini iyi hissetmediğini gösteriyor. İlk aylar için anne-çocuk ilişkisini anlatan formül ise şöyle: “İyi anne=iyi ben, kötü anne=kötü ben”.

İleriki yaşlarda ise anne kendisini yetersiz, kaygılı ve suçlu hissediyorsa, sözün kısası anneliğini nasıl görüyorsa, çocuğu da öyle görüyor… Anlayacağınız, anneler kendilerini iyi hissettikleri sürece çocuklarının da iyi olacağını bilmeliler. Unutmayın ki çocuğunuz sizin aynanızdır; siz mutluysanız o da mutlu olur, siz kaygılıysanız o da kaygılıdır, siz hayatla hep kavga ederseniz o da kavga eder. En iyisi mi, anneliğimizden de önce biz hoşnut olmalıyız!
Devamını mutlaka gazeteden okuyun.

20.07.2007

Bebeğime "Safinaz Bebek" Diktim




Şu sıralarda kızım ne bulsa ağzına götürüyor. Ben de ağzına aldığı herşeyi "acaba temiz mi?" testinden geçiriyorum:) Düşündümki ona zararsız, yumuşacık bir oyuncak dikebilirim. Ben çocukken de kendi bebeklerimi kendim yapardım.
Geçen Pazar evdeki artık kumaşlarla bir bebek diktim. Çok da güzel oldu. Uzun kollarıyla kızıma sarılıyor. Siz de yapabilirsiniz hatta geliştirip daha güzelini yapabilirisiniz.
Nasıl yaptığımı kısaca anlatayım:
Bebeğimiz için gerekli malzemeler: Artık kumaşlar, içini doldurmak için elyaf, şiş, ip, iğne, makas :)
(Vereceğim ölçülerde yarımşar cm dikiş payı var)
Kollar ve bacaklar için 4 adet 3x20 cm'lik kumaş kesin, ikiye katlayıp dikin, içini elyafla (sert olmasın) doydurun.
Gövde için 6x20 cm'lik kumaş kesin, ikiye katlayıp her iki tarafı kollarla birleştirerek dikin, içini elyafla dordurun, alt kısmına da bacakları birleştirerek dikin.
Baş için beyaz kumaştan çapı göz kararı 5 cm olacak şekilde iki adet kumaş kesin, birbirine dikin, içini elyafla doldurun, gövdeyle birleştirin. Göz ve burun için siyap ip, ağız için kırmızı ip kullanın. Önce kurşun kalemle çizin sonra tehelle üzerinden geçin.
Şapka ve saç için alt kısmı 5 cm (baş çapı) olan iki adet üçgen kesin, birbirine dikin, ağız kısmının bir tarafına kurdeleden saç dikin. Hazırladığınız şapkayı başa geçirip sağlamca dikin.
Elbise için modeline siz karar verin.
Yapacağınız tüm dikişlerin sağlam olduğundan emin olun. Bebeğiniz eliyle ya da ağzıyla koparamasın.
Henüz bitiremeden kızım oynamaya başladı, elbisesini bitirir bitirmez giydirip bir ara resmini çekmeyi düşünüyorum:)
Sizin de bebeğiniz için yaptığınız el işleriniz varsa bana yorum yazın lütfen. Burda yayınlayalım, herkese bir fikir ve ilham olsun.
Kolay gelsin.

0 Ay + Oyuncaklar



Oyuncaklar bebeğinizin beden ve zihinsel gelişimine çok katkıda bulunur.
-Ben, kızımı 1 aylıkken yatağının başucuna taktığım, müzik çalan ve dönen oyuncakla tanıştırdım. Çok çeşitleri var, bizimkinde yıldız, bulut ve melek dönüyor.
O yaşta müzik mutlaka dikkatini çekiyor, dönen objelere de genel olarak bakıken; 1.5-2 aylıktan itibaren hepsine tek tek bakmaya başladı.
-3 aylıkken Playscool'un oyuncaklarını araştırmaya başladım. Resimdeki oyuncağı dayısı hediye etti. Oyuncağın adı "İkili Egzersiz Arkadaşım". Dik ve yatay durabiliyor. Kızımı ana kucağında oturtuyorum, onu da önüne koyuyorum. Pedallarına ayaklarını basarak müziği çalıştırabileceğini öğrettim. Çok çabuk öğrendi. Bir kaç kez müzik durduğunda ayağını pedala değdirdim. Renkli ışıklar, değişen müzik kızımı inanılmaz heyecanlandırdı. Tekmeleri daha da güçlenmeye başladı.
Yüzüstü dönmeye başladığında ise oyuncağı yere yatırdım. Bu da bebeğin uzanıp tutmayı öğrenmesini sağladı.
Şimdi kızım sıkıldığında salonumuzda baş köşede duran bu oyuncağına bakıyor ve kolunu ona doğru uzatıyor.
Bunun yanında yine Playscool'un "Ninnili Uyku Arkadaşım"ı var. Yatağındayken sakinleştirici müziğiyle bebeğin uyumasına yardımcı oluyor.
-Ben Tomy'nin "Yıldızlı Rüyalar"ını aldım. Aldığım günden beri bebeğim onunla birlikte uyuyor. Hatta artık bu müziği duyduğunda "ee eeee" demeye başladı :)
- 3 aydan sonra bebeğiniz artık 1 cm'lik küçük ayıntıları görebilir duruma geliyor. Renkler her zaman önemli. Çocuk mağazalarında satılan renkli, eline ağzına aldığında zarar vermeyecek yumuşak oyuncaklar var. Doku farkı olan kumaşlarla ve ses çıkaran aparatlarla tasarlanmış bu oyuncaklar bebeklerin çok ilgisini çekiyor.
Oyuncak ve bebek malzemeleri konusunda Joker mağazasını tavsiye ediyorum. Ben Metrocity'dekine gidiyorum.

16.07.2007

Anne Sütünü Çoğaltmanın Yolları

Ben uyguluyorum ve faydasını görüyorum. Bu çok önemli bilgiyi herkesle paylaşabilmek beni çok memnun ediyor.
- Öğünleriniz düzenli ve besleyici olmalı (sulu yemekler tercih etmelisiniz),
- Bol sıvı tüketmelisiniz (iki litresi su iki litresi çay, meyve suyu, vs)
- Karbonhidrat ağırlıklı beslenmelisiniz.
- Hamur tatlıları "baklava" yemelisiniz.
- Bulgur pilavı, soğan, kepekli ekmek....
- Humana'nın Shell Tea / Süt Yapıcı İçeceği
- Isırgan Otu Çayı
- Dinlenmeli ve her fırsatta uyumalısınız.
- İlk zamanlarda bebeğiniz ne zaman isterse onu emzirmelisiniz. Ne kadar çok emerse o kadar sütünüz artar. Büyüdükçe beslenme saatlerini kendi ayarlıyor.
- Stresten moralinizi bozacak her şeyden uzak durmalısınız.
* Eskiden bilinen lohusa şerbeti ya da komposto gibi içecekleri de öneririm ama çok içmemeniz koşuluyla. Çünkü içlerindeki bol şekeri yakmak sonradan çok zor olacaktır. Onun yerine taze meyve suyu içebilirsiniz.
Bunları uygularsanız sütünüz artıyor, biliyorum.

D Vitamini

Ela'yı dışarı ilk çıkardığımda 1 haftalıktı. 10 dakika kaldı. "40'ını uçurmayı" beklemedim yani:)
Şimdi 4 aylık. Sabah ve akşam üzeri olmak üzere 2 kez dışarı çıkıyor. Toplam 2.5-3 saat geziyor, temiz hava alıyor, renkli ve değişik şeyler görüyor, güneşleniyor.
D vitaminini ağızdan değil de güneşten alıyor.
Saat 10-16 arası güneşin tam yukarda olduğu zamanlarda dışarı çıkarmamaya özen gösterin.
Çıkarken yanınıza mutlaka şapka, olabilecek rüzgara karşılık da bir örtü alın (gaz durumu)
"Güneş koruyucusu" için 20 koruma faktörü yeterli. Ben Bübchen kullanıyorum ve size de tavsiye ediyorum. Sürülmesi kolay ve kokusu çok güzel.

14.07.2007

Bebeğin Kulak Temizliği

Bebeğin yıkanmasını detaylı olarak sizinle paylaştım.
Temizlik işi yıkamakla bitmiyor, üzerini giydirdikten sonra bir de kulak temizliği var. Kulak temizliğini yıkanmadan hemen sonra yaparsanız daha kolay olacaktır.
Aman kendi kullandığınız pamuklu kulak çubuklarından kullanmayın. Bebeklere özel kulak çubukları var. Burdaki tehlike, çubuğu kulağın içine çok fazla sokarsanız zarar verebilirsiniz.
Pamuklu kulak çubuğuyla önce kulağın genelini temizleyin, sonra içine doğru devam edin. Kulağın arkasını da unutmayın. Eğer buralarda kir birikmişse bebek yağıyla yumuşatarak temizleyebilirsiniz.
Bebeğiniz mutlaka bu işlemi yaparken hareket edip memnunsuzluğunu gösterecektir. Bu durumda seri ve daha dikkatli olmanız gerekir.
Ben bebeğimin kulağının temizliğine çok özen gösteriyorum. Kirli kalırsa rahatsız olacağını düşünürüyorum.

12.07.2007

Bebeğin Yıkanması

Yeni doğan bebişlerde göbek bağı, tedirginlik yaratabilir. Eğer yaz aylarındaysanız bebeğinizi hastaneden eve getirdikten hemen sonra yıkamaya başlayabilirsiniz.
Anneye yardım eden bir kişi daha olursa işiniz daha kolay olur.
En kötü ihtimalle gün aşırı yıkamalısınız, üstünden terini atması çok önemlidir bebeğinizin büyümesinde etkendir.
-Bebeğinizi yıkamadan yaklaşık bir saat önce doyurmalınız. Sakin ve bir rahatsızlığının olmaması gerekir. Gazı varsa başlamadan önce onu rahatlatmalısınız.
-Eğer kış aylarındaysanız odasını ısıtmalısınız.
-Havlusunu, temiz giysilerini, bezini, vücut kremini hazır bulundurun. (3. ayına kadar kullanabileceğiniz bez değiştirme ve yıkama üniteleri satılıyor, mutlaka tavsiye ediyorum. Beliniz ağrımadan yıkıyor, giydirebiliyor ve bezini değiştirebiliyorsunuz)
-Yıkama küvetine su doldurun, bir de kovada durulama suyu hazırlayın. Suyun sıcaklığını dirseğinizle kontrol edebilirsiniz. (Bu iş için derece satılıyor ama bence pratik değil)
-Bebeğinizi panik yapmadan seri bir şekilde soyun. Bu işi yaparken onu rahatlatmak için şarkı söyleyebilirsiniz. Bebeğinizin ve sizin sakin olmanız gerekiyor. Yoksa yıkama işi kabusa dönüşebilir.
-Bence anneye yardım edecek kişi baba olmalıdır. Çünkü bebekle temas etmesi, anneye yardım ediyor olması babaya iyi gelecektir.
-Bebeği yüzü aşağı bakacak şekilde tutun. Bir elinizi bacaklarının arasından geçirin, bir elinizi de çenesinin altına destek yapıp kolundan tutun. Bu tutuş çok güven verir ve korkmadan onu yıkamanızı bekler, hatta keyif almaya başlar.
-Bebeği suda öne arkaya hareket ettirin, çok hoşuna gider. Şampuanladığınız süngerle vücudunu silerek işe başlayın. Koltuk altlarını ihmal etmeyin.
Bebeği ters çevirerek önünü yıkamaya devam edin. Bu kez bir kolunuzu başının altına destek yapın bir elinizle de kalçasını tutun.
-Sabunlanma işlemi bittikten sonra kovadaki suyla başından dökerek durulamaya başlayın. Kulaklarına su kaçmamasına önemle dikkat edin.
-Hemen havluya sarın, şimdiye kadar ağlamamışsa sorun yok ama ağladıysa havluya sarılıyken daha fazla ağlatmadan emzirirseniz iyi olur. Anne kucağında sakinleşecektir.
-Yine hızlı bir şekilde kremini sürerek vücuduna masaj yapın, giysilerini giydirin.
Sürekli seri ve hızlı olmalısınız dememdeki sebep; sıkılırlarsa ağlamaya başlar ve üşürler.
Her geçen gün siz de alışacaksınız bebeğiniz de. Yıkanma saatlerinde çok eğlenecek.
Sadece sakin olun ve ona güvendesin duygusunu hissettirin.
Ela şu anda 3.5 aylık küvetine girer girmez güzü gülüyor ve suyun içinde tekmeler atıyor, öne arkaya artık kendisi gidiyor.

10.07.2007

Bebek Bezi

Hastaneye götürecekleriniz arasında bebek bezi de olmalı. Bu yüzden daha bebeğinizi kucağınıza almadan, onunla ilgili bazı şeyleri satın almak zorundasınız. Bunlardan biri de bebek bezidir. Çocuğunuz sever mi sevmez mi belli değil!!!
Bir tane markayı gözünüze kestirip küçük bir paket alırsınız, öyle de yapmalısınız çünkü memnun kalmazsanız küçük paket biter bitmez diğer markaya geçersiniz.
Ben de öyle yaptım. Hamileliğimin son günlerinde, alışverişe çıktım. Prima "yeni doğan" aldım. Gerçekten ilk bezinizin o olması gerekiyor, çünkü hakikaten çok minik. Tam yeni doğan poposuna göre.
Sonra prima'dan memnun kalmamaya başladım. Bebeğiniz büyüdükçe dıçkıları da fazlalaşıyor ve bezin arkasından süzülerek dışarı çıkıyor. Ela'nın her kakasından sonra bütün giysilerini değiştirmek zorunda kalıyordum. Hemen Huggies'i denedim. Çok çok memnun kaldım. Her şeyiyle mükemmel. Bacaklarına temas eden yüzey hem çok yumuşak ve bol hem de fazla kakada hiç dışarı bırakmıyor. Tasarımı çok iyi. Bir de belinin kalın olması bebeğin belini tok tutmasını sağlıyor. İyi fikir. Size de öneririm.

Yanlış Beslemek

Geçen gün Ela'yı doktora götürdüğümüzde bir çiftle karşılaştık. 2 aylık erkek bebekleri vardı. Anne güler yüzlü bir bayandı, kendi annesiyle ve eşiyle gelmişti. Ela'yı ana kucağında görünce yaklaştılar ve sohbet başladı.
-Sizinki kaç aylık? Bizimki 2 aylık...
-"Nasıl besliyorsunuz" diye sordu.
Ben de
-"Anne sütüyle" dedim.
Şaşırdı ve kendini korumaya geçti:
-"Ben de emziriyordum ama sütüm yetmiyor, mama veriyorum artık. Bir de meyve suyu..."
Bunu duyunca dumura uğradım. 2 aylık bebek için meyve suyu takviyesi çok gereksiz ve çok tehlikeli. Kime sorarak ne amaçla. Anne sütünde herşey var zaten.
-"Lütfen vermeyin, şeker zararlıdır. Daha çok minik" dedim.
Baba hemen atladı ve
-"Biz doğal meyvenin suyunu veriyoruz" dedi.
"Aferin sana" dedim içimden. İyi bari içim rahatladı, hani hazır meyve sularından vermiyorlarmış da gerçek meyveyi sıkıp veriyorlarmış.*?!+^#**?!!!!!
O bebeğe çok üzüldüm. Çünkü kendi düşüncelerinden başka bir şey duymak istemeyen bir ebeveyne sahipti ve yanlış besleniyordu.
Ela gülücükler saçıyordu o an, diğer bebek de sinirli, huzursuz ve kıpır kıpırdı.
Lütfen doktorunuza danışmadan eski uygulamaları çocuğunuzda denemeyin.

5.07.2007

Gaz Çıkartmak

İlk üç ay bebeğinizin gaz problemi olacaktır.
Erkek bebeklerde kızlara göre biraz daha fazla olduğunu biliyorum. Doğrusu gazla ilgili çok zor şeyler yaşamadım. Çünkü kızımın hiç gaz problemi olmadı. Emdikten sonra omuzuma alırken gazını çıkarırdı. Yine de sizin için tavsiyelerim olacak.
Bebeğinizi emzirirken mutlaka bütün vucudunu kendinize döndürün. Göğüs ucunuzun kahverengi kısmının hepsini ağzına aldığından emin olun.
Bu şekilde emzirirseniz hava yutmayacaktır. Ama bir çok sebepten emerken hava yutar ve bu ona gaz yapar. Emzirdikten sonra bebeğinizi yavaşça omzunuza alın. Tabi omzunuza temiz bir havlu koymayı unutmayın. Midesinin üstünü omzunuza dayayacak şekilde yukarı kaldırın. Bir elinizle sırtını yuvarlak çizerek sıvazlayın ya da yavaşça tek tek vurun. Çok da nazik olmayın. Çünkü yedikten 10-15 dakika içinde ağzından gazını çıkarması çok önemli. Çıkarmazsa mutlaka rahatsız olur.
Ben, ağzından ya da arkasından toplam üç kere gazının çıkması için elimden geleni yapıyordum. Dik tutmak ve biraz dolaştırmak iyi geliyor. Şimdi kızım 3.5 aylık, gazını tek başına çıkarabiliyor.

Anne Memesi ve Biberon

Çalışan annelerin düşündüğü en büyük konudur; "biberonu bana tercih ederse"
Biberonu size tercih ederse, çeşitli şeyler deneyip bu tercihini değiştirebilirsiniz.
Ben, şu sıralarda bunun kavgasını veriyorum kızımla. Biberondan çeker çekmez süt geliyor, göğüsten biraz daha sonra süt geliyor. O zaman da hanımefendi sinirleniyor ve içmek istemiyor. Ben de o kucağımdayken ayağı kalkıp geziyorum. Çok zorlamıyorum, yeteri kadar içtikten sonra oturarak devam ediyorum.
Eğer göğsümden içmezse çok üzülürüm doğrusu, anne sütünü biberonla içer ama o anı beraber paylaşamayız :(
Bir çözüm de, Nuk'un anne göğsü biçimli biberon emziği. Çok başarılı, mutlaka tavsiye ediyorum. İçerken gaz da yapmıyor.

Bebeğinizi Emzirirken

İlk emzirdiğiniz andan itibaren serüveniniz başlamıştır. Sizin sıcak sevgi dolu kucağınızda olmak, emiyor olmak onun tek istediği şey. Ama çok minik olduğu için emerken uykuya geçerler. Tabi siz de onu nazik nazik dürtersiniz. Hastanede doktorlar ve hemşireler kontrol için gezerken "bebeklerinizi uyandırıp emzirin" derlerdi. Çünkü, eğer en fazla 2 saat sonra uyanmazsa kan şekeri düşüyor ve uyanması iyice zorlaşıyor hem de aç kalıyor.
Tabi uyuyan bir bebeği uyandırmak kadar zor bir şey yok ama, hem sizin hem de bebeğiniz için en fazla 2 saatte bir emzirmelisiniz. Uykuya geçerse, burnunu sıkın, topuğunu sıkın, kulağıyla oynayın...
Ben, 15 dakika bir göğsümü 15 dakika diğer göğsümü emzirirdim. Hep uyandırmak zorunda kalırdım. Yavaş yavaş içtiği için 30 dakika sürerdi.
Bu kitaplarda yazan 2 saat ara, yeni doğanlarda 15 dakika da olabiliyor. Siz, bebeğiniz ne zaman isterse o zaman emzirmekle görevli oluyorsunuz. Merak etmeyin 4- 5 haftadan sonra gerçekten 2 saat oluyor...

1.07.2007

Mama Takviyesi

Akşam üzeri saat 17.00-19.00 arası Ela biraz huzursuz oluyordu. O saatlerde sütümün oldukça azaldığını anladım. Çünkü emerken, göğüs ucumu çekip çekip sinirleniyordu. Bu saatlere gelen öğünde Ela'ya mama vermeye karar verdim. Şimdi de aynı saatlerde Milupa'nın Aptamil 1'ini içiyor. Doktoru kabız yapmıyorsa devam edin dedi. 7 öğünden birinin mama olmasının; hem sizin "sütüm yetmiyor" paniği yaşamanızı önler, hem de bebeğiniz o saatlerde aç kalmamış olur

Süt Sağma

Ela 40 günlük olduğunda, dünyaya alışmış, ben de ameliyat ağrılarımdan kurtulmuş ve yavaş yavaş işime evimde devam etmeye başlamıştım.
Tabi işe geri döndüğümde bebeğime anne sütü bırakacaktım. Hemen göğüs pompalarını araştırmaya başladım. Ev tipi olanların en iyisi Medela markasının elektrikli göğüs pompası. Satın alıp sütümü sağmaya ve saklama torbalarıyla buzdolabının dondurucusunda stok yapmaya başladım.
İşe başladım, işte iki, akşam bir olmak üzere üç kez sütümü sağıyorum. Şimdi iki öğün biberondan anne sütü içiyor.

Emzirmenin İlk Günleri

Ben 20 Mart saat 23.05'de kızımı, Ankara Etlik Doğum Evi'nde spinal sezaryenle doğurdum. Bu arada doktorum Eylem Ünlübilgin'i çok iyi bir doktor olduğu için hepinize öneriyorum. Hatta devlet hastanesinde doğum yapacak olanlar için de bu hastaneyi öneriyorum. Ameliyattan sonra sezaryen yoğun bakıma alındım. Kızım da benden sonra yanıma geldi. Hemşire hemen emzirmem için göğsüme yanaştırdı Ela'yı. İçimden "anne oldum" dedim. Çok güzel bir his. Tabi göğsümden önce şeffaf bir sıvı geldi, ben bunu kitaplardan okumuştum, annem de söylemişti ama yine de bildiğimiz süt gibi beyaz bekliyordum:)
Ela daha çok minik olduğu için sürekli emmek istiyordu, sabah iki göğüs ucum da inanılmaz acıyordu. Görüş saati geldiğinde ailem, eşim bizi görmeye geldiler, odamıza geçtik. Ben ve Ela çok iyiydik, göğüs uçlarım hariç. Annem ve ablam, Ela ağladıkça emzirmem gerektiğini söylüyorlardı. Halbuki daha 10 dakika önce emmişti. Çok zor anlardı. İmdadıma chicco'nun göğüs koruyucusu ve arkadaşım Aslı'nın önerdiği "PURE LAN 100" kremi yetişti. Emzirirken koruyucuyu takıyordum, sonra da sütten biraz göğüs ucuma sürüp nemlendiriyor sonra da kremi sürüyordum. İlk ağzına aldığında çok acı çekiyordum ama sonra geçiyordu.
Ben vazgeçmedim, sizin başınıza da gelirse siz de vazgeçmeyin. Kızımı anne sütü ile beslediğim için, gerçekten içim çok rahat. "Madem anne oldum, bunları da çocuğum için yapmalıyım" diye düşündüm.
Emzirme'nin bebeğiniz ve sizin için önemini siz de okuyun.

28.06.2007

Hamileliğin 3-6 Ayı

İlk 3 aydaki bulantılar, baş dönmeleri 4. aydan itibaren kesiliyor.
Karnınız biraz daha belirmeye başlıyor.
Daha bebeğiniz minicik olduğu için çok kilo almış olmamalısınız.
Diyet yapmayın ama kilonuza dikkat ederek tam beslenin.
Bol bol yürüyüş yapın, bol bol su için.
Sağlıklı içecekler için ve feast food'dan uzak durun.
Artık yüz üstü ve sırt üstü yatamaz duruma geleceksiniz.
Bebeğinizin hareketlerini hissetmeye başlayacaksınız ve sizin "diğer" hayatınız başlayacak :)

Hastane Çantanızı Hazırlarken

Önce sizin ihtiyaçlarınızı belirleyelim:
En fazla 2 adet gecelik (mutlaka önü düğmeli olmalı)
Çamaşır (büyük beden olmasına dikkat edin)
Büyük Ped (kanamanız olacak, bavulunuzda bulundurmanızda fayda var)
Çorap
Terlik
Tarak
Toka
Krem
Fotograf Makinası
Islak Mendil
Göğüs Ucu (göğsünüz yara olursa çok ihtiyacınız olacak. slikon değil kauçuğu tercih etmelisiniz)
Göğüs Kremi (Pure Lan 100. bu kremi mutlaka öneriyorum. bana da bir arkadaşım önermişti. ben çok memnun kaldım, emzirmek için silmeniz gerekmiyor, çok rahatlatıyor)
Bebeğin İhtiyaçları:
En fazla 3 tane atlet
3 tane ayaklı tulum
Bebek bezi
İnce ve kalın battaniye
Ağız bezleri
Şapka
Yalancı Emzik

27.06.2007

Çalışan Anne Adayı

Benim ilk 3 ayım yaz dönemine denk gelmişti. İnanılmaz başım dönüyordu, tansiyonum da çok düşüktü. 4-6. Doktorum tansiyonuma inanamıyordu. İşe gidip gelmekte zorlanmadım ama çok uykum geldiği için bir yerlere yatayım istedim. Fırsat buldukça dinlendim. Siz de iş yerinizde oturarak çalışıyorsanız mutlaka ara verin ve biraz yürüyün, sürekli oturmayın. Yapabiliyorsanız yarım saat uyuyun, size çok iyi gelecektir.
Kendinizi hamilesiniz diye dünyadan soyutlamayın, hastaymışsınız gibi düşünmeyin. Yoksa bütün hamileliğiniz öyle geçer. Biraz sakinleşmeniz ve düşük tempoda olmanız yetecektir. Onun dışında normal hayatınıza devam edebirlisiniz.

Hamilelikte İlk Günler

Hamilelikteki ilk 3 ay çok önemli. Hem kendi vücudunuz için hem de bebeğiniz için çok dikkatli olmalısınız. Yavaş tempoya geçmeli, fırsat buldukça dinlenmeli, ağır kaldırmamalısınız. Ben, mide bulantısı ve baş dönmesi yaşamıştım. Bazı anne adayları da yemeklerden iğrenebiliyor. Vücudun verdiği bu tepkiler çok normal. 3 ay sonra bıçak keser gibi kesiliyor. Siz öğünlerinizi aksatmadan beslenmenize dikkat etmelisiniz. Aman fazladan abur cubur yemeyin

26.06.2007

Hamile Olduğunuzu Düşünüyorsanız;

Eğer hamile olduğunuzu düşünüyorsanız bundan emin olmanın en etkili yolu kan testi yaptırmaktır. Bebeğinizi görmek için doktora gitmekte acele etmeyin. Çünkü, 6. haftadan önce bebeğinizi görme şansınız yok. Bu süreyi iyi bir doktor araştırmakla geçirebilirsiniz. Ben Kağan Kocatepe'yi öneririm. Benim doktorum o değildi. Bir kere 4 boyutlu ulstrasona gitmiştim ve hamileliğim boyunca gitmediğim için pişman olmuştum.

Lütfen Dikkat

Sevgili anne adayları ve anneler,
Burda size tavsiye ettiğim her durum benim ve kızımın tecrübeleridir. Lütfen özellikle bebekle ilgili konularda, doktorunuza başvurmadan bir şey yapmayınız.